Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Konumuz Edebiyat

Oktay Akbal

En Beğenilen Konumuz Edebiyat Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Konumuz Edebiyat sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Konumuz Edebiyat kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendi yaşantımı düşündüm; bulunduğum çevreleri, iş yerlerini, tanıdığım insanları… Boş verebilseydim, hiçbir şeye aldırmasaydım, üzülecek yerde gülseydim… Ama yapamadım, anlamamıştım yaşamın maskeli bir balo olduğunu. İnsanların her gün, her an değişik maskeler taktıklarını… Ben de kendime değişik maskeler hazırlamalıymışım! Boy boy, renk renk… Yerine göre kullanmalıymışım, duruma göre… Güleç, kızgın, asık suratlı, üzgün, perişan, mutlu… Hepsinin yeri geldi ama yapamadım. Hep kendi yüzümü taşıdım. “Binbir surat” denilen insanlar arasında maskesiz biri yaşayabilir miydi? Dayanabilir miydi?
Ama sanatçı yalanla savaşacak, doğruları dile getirecek, çirkinlikleri gösterecek, korkmayacak, yılmayacaktır. Çünkü o bugünün değil, yarınların, mutlu yarınların insanıdır.
Reklam
Son yarım saatinizde insanlara neler söylemek isterdiniz? sorusunu şöyle yanıtlamış Yakup Kadri: O anımda insanlara kendi kendileriyle samimi olmalarını ve kanaatlerine göre yaşamalarını tavsiye ederdim. Son an. Son yarım saat. Ne zaman gelir hiç bilinir mi? Bu soruyu Mustafa Baydar sormuş. Başkalarına sormamış da Yakup Kadri'ye sormuş neden. Nedeni belki de o sırada yetmiş yaşında oluşu. Ölüme yakın bir noktadır yetmiş yaş. Oysa on beş yıl daha geçmiş üstünden. Nice gençler çekip gitmiş. Yakup Kadri incecik vücuduyla sürdürmüş yaşamasını. Ahmet Haşim, Ruşen Eşrefin Diyorlar ki'sinde Yakup Kadri şöyle tanımlamış : O bir siyah haşhaş çiçeğidir. Ruha, uyku, ölüm ve rüya döken çiçek
Bir düşünürün ödevi, topluma, bütün insanlığa borcu, tehlikeyi de göze alarak düşündüklerini söylemek değil midir? Çoğunluk, kamuoyu istemezmiş o konu üzerinde tartışma açılmasını. Çoğunluğa, kamuoyuna hoşgörürlüğü, özgürlük sevgisini aşılamak da bugünkü türk yazarının, düşünürünün ödevlerinden değil mi? Bilelim ki korkmakla, bir takım tehlikelerden kaçınmakla, kendimizin de, bu toplumun da özgürlüğe layık olmadığını gösteriyoruz diyor Ataç...
Yazar, zamanı yenebilirse yaşadığının bir anlamı var demektir.
"Nasıl bir dünya mı ? Haksızlıkların olmadığı bir dünya. İnsanların hepsinin mesut olduğu, hiç olmazsa iş bulduğu, doyduğu bir dünya. Hırsızlıkların, başkalarının hakkına tecavüz edenlerin, diğer kimseleri istismar edenlerin bol bol bulunmadığı. Pardon efendim. Bol bulunmadığı ne demek. Hiç bulunmadığı bir dünya. Sevilmeye layık küçücük kızların orospu olmadığı, geceleri ağaların minicik kızları yirmi beş liraya pazarlıkla otellere götürmediği, her genç kızın namuslu bir delikanlı ile konuşabildiği, para için namus, ar, haya, hayat, gece, gündüz satılmadığı bir dünya. Sokaklarda sefillerin bulunmadığı bir dünya. Kafanın kolun çalışabildiği zaman insanın muhakkak doyabildiği eğlenebildiği bir dünya. İçinde iyi şeyler söylemeye selahiyetler kıvranan adamın korkmadan yanlış tefsir edilmeden bu bir şeyleri söyleyebildiği bir dünya."
Reklam
Mevlana'nın dediğine uyalım öyleyse; dosttur, çöp değildir, onu kırma.
"Kendisine başka bir adammış gibi bakmasını bilmek."
Her insan biraz da - çevresindekilerin malıdır.
Sayfa 82 - Varlık YayıneviKitabı okudu
İnsanın kendi yaşamının tek sahibi olmasını da önleyen o, insan aklı.
Sayfa 83 - Varlık YayıneviKitabı okudu
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.