Sallan, hareket et, ancak bu biçimde onu atlatırsın. Dünyayı yönetenin hareket üzerinde hükmü yok ve biliyor ki bedenlerimiz hareket içinde kutsaldır ancak hareket edersen ondan kaçabilirsin. Çünkü o hareketsizler ve ölmüşler üzerinde egemendir, etkin olmayanlar ve iktidarsızlar üzerinde egemendir. Demek ki hareket edeceksin; sallan, yuvarlan, yürü, koş, kaç, eğer unuturda durursan onun kocaman elleri seni yakalar kuklaya çevirir ve gaz duman, kent çöplüğü kokan nefesiyle seni sarar.
Senin renkli ruhunu, kağıttan, gazeteden kesilmiş küçük, dümdüz bir ruhçuğa dönüştürür, seni ateşlr, hastalıkla, savaşla tehdit eder; öyle ki zaman gelir sakinliğini yitirir, uyumayı falan bırakırsın. Seni etiketler, kayıtlar, bu yenginin belgesini de eline tutuşturur. Aklını önemsiz şeylerle meşgul eder; ne alayım, ne satayım, nerede ucuz, nerede pahalı gibi. Artık bundan sonra ufak tefek şeyler yüzünden endişelenir olursun-benzin fiyatları ve bunun kredi ödemeni nasıl etkileyeceği gibi. Artık bundan sonra, her günün sanki cezalıymışsın gibi acı içinde geçer ama kim bir suç işlemiş, nasıl bir suç işlemiş, ne zaman olmuş, bunu asla öğrenemezsin.