gözelliklen olursa gözelliklen, olmazsa, öyle ya, herkes gibi benim de iki yüzüm vardır, biri insan yüzüm, biri it yüzüm, dakınayım it yüzümü, ne olursa olsun, Allah ya ona versin, ya bana ... »
“Şu allaha da heç sözümüz geçmiyor Sunacık. Yani kakıp gittik, dere depe, dovalar ettik, aşlar döktük, bir damla yağmur veriyor mu gördün mü?”
“Umudunu kesme... Yağdırır işallah...”
Elini başının üstünde salladı Hıdır:
“Yağdırsa da olur, yağdırmasa da... şimden keri!”
Bir ölü ölmüş imiş. Yüyüp yıkayıp gomuşlar gabiristanlığa. Bu Cin gurdu gidip çıkarmış ölüyü. Yimiş yimiş göğüslerinin etlerini felan, ondan sonacıma gardaşım, kemiklerini yığagomuş oracığa. Molla Üseyin Hoca demiş, bu bir zırtlan mıdır, gaplan mıdır, ötenki ölülerimizi de deşer, eyisi mi gidip başında löbet dutalım. Tüfekleri alıp gitmiş iki kişi.Haggaten de dediği gibi gine gelmiş bu.Ay aydınlıkmış biliyonuz mu? Beklemişler bakalım napacak? Gelmiş, yanaşmış bu taze mezerlerden birine. Tam eşecek, bizimkinner nişan alıp tetiği çekmişler. Çekmeleriyle birlikte bumm etmiş tüfekleri tabi. Cin gurdu da arka ayaklarının üsdüne dikelmiş bakıyor! Tüfeklerin namlularıysa, biri sağa yarılmış, biri sola.Adamların da ağızlan felan eğrilmiş. Yani böyle bir iş, cenaballah neler neler halkediyor görüyonuz! .. »
«Yani sen ille diyorsun ki, su su su!..»
«Evet Başganım, çölde garga gibiyiz ! .. »
Başkan, döndü çevresindekilere:
«Öyle mi? Siz de su mu diyorsunuz?»
Birkaçı fısıldadı: «Ne suyu diyor ulan bu?»