Sudaki balıkları, havadaki kuşları, topraktaki bitkileri, bütün canlı varlıkları kendi malları haline getiriyorlardı. Sonra da çıkıp yoksullara çalmayacaksın buyruğu üzerine vaaz veriyorlardı; ama kendileri her şeyi alıyor, köylünün ve zanaatçının iliğini kemiğini kurutuyorlardı.