Krom Sarısı
Aldous HuxleyKrom Sarısı Gönderileri
Krom Sarısı kitaplarını, Krom Sarısı sözleri ve alıntılarını, Krom Sarısı yazarlarını, Krom Sarısı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Önemli şeyler yürekte yaşanır. Görülen varlıklar şirindir, oysa görülmeyenler bin kat daha önemlidir. Yaşamda sözü geçen görülmeyendir."
"Aklı başında bir dünyada büyük bir adam olurdum herhalde; dünya böyleyken, bu tuhaf düzenlemede hiç ama hiçbir şey değilim; neredeyse her açıdan bir hiçim."
"Kişi ancak eylemde mutludur."
"Kitaplar," diyordu. Kitaplar. İnsan pek çok okur, bunun yanında pek az sayıda insanla ve dünyanın çok küçük bir bölümüyle karşılaşır."
"Ne zaman mantıklıyla delinin arasında bir tercih yapılması gerekmiş olsa, dünya tereddüt etmeksizin delinin peşinden gitmiştir. Zira deli temel olana, tutkuya ve içgüdülere seslenir."
"Akıl itiraz eder ve tartışır; yöneticilerimiz alışılmış domuzluklarında ısrar ederken biz razı olur ve boyun eğeriz. Tek umut çılgınca, ateşli bir mücadeledir."
.
Söz gücüyle bir şeyi yoktan yaratmak; bu sihirden başka nedir ki? Ayrıca şunu da ekleyebilir miyim, bu edebiyattan başka nedir?
.
.
.
.
İyi bir amaç uğruna bir haçlı seferi başlatmanın en emin yolu, insanlara birilerine kötü davranma şansına sahip olacaklarına dair söz vermektir. Vicdanıyla yok edebilmek, kötü davranabilmek ve kötü davranışına 'haklı öfke' demek, psikolojik lüksün doruk noktasıdır, ahlaki ikramların en lezzetlisidir.
.
.
.
.
Olan her şeyin bir anlamı var. Yaptığın hiçbir şey asla önemsiz değil.
.
.
.
İnsanlar filozofları dinlemeye oldukça hazırlar. bir kemancıyı ya da şarlatanı dinler gibi biraz eğlenmek için. Ama akıl sahibi insanların tavsiyelerine göre hareket etmeye gelince; asla. Nerede akıllı insanla deli arasında seçim yapmak zorunda kalınsa, dünya hiç tereddüt etmeden delinin peşinden gitmiştir. Çünkü deli adam temel olana, tutkuya ve içgüdülere seslenir...
Dünya, farkına varıyordu ki, güzeldi.
Sayfa 19
Sahi, yüzlerce saati olmuştu, peki ne yapmıştı? Ziyan etmişti onları, hazinesi tükenmezmişçisine saçıp savurmuştu değerli dakikaları.
Sayfa 17