Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kubilay Olayı ve Tarikat Kampları

Hikmet Çetinkaya

Kubilay Olayı ve Tarikat Kampları Sözleri ve Alıntıları

Kubilay Olayı ve Tarikat Kampları sözleri ve alıntılarını, Kubilay Olayı ve Tarikat Kampları kitap alıntılarını, Kubilay Olayı ve Tarikat Kampları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ah, Atatürk daha fazla yaşasaydı..."
Sayfa 17 - Kubilay'ın eşi Fatma Vedide Hanım anlatıyorKitabı okudu
Bugün, din kurallarıyla yönetilen bir devlet hayali içerisinde yanıp tutuşanların köklerini bulacaksınız bu kitapta... Bugünkü gerici kadroların öncülleriyle tanışacak, çağdaş ve laik bir ülkenin değerini bir kez daha içselleştireceksiniz....
Sayfa 10 - SunuşKitabı okudu
Reklam
"Ama ikimiz de gençtik. Ben on dokuz yaşında, Kubilay da yirmi yaşında..."
Sayfa 14 - Kubilay'ın eşi Fatma Vedide Hanım anlatıyorKitabı okudu
Dağlara kamplar kurulmuştu ve bu kamplarda Nur eğitimi yapılıyordu. Evlerinde üç kitap bulundu diye gözaltına alınan ilerici ve devrimci aydınları anımsadım. Gördüğüm tüyler ürpertici tablodan sıyrılamamıştım.
Sayfa 123Kitabı okudu
"Vay kâfir vay... "
Her kâfirden zarar gelmez, öyle ki diğerine göre olasılık daha düşüktür ;)Kitabı okudu
"Tamam efendim, tamam dünyanın sonu geldi zaten açlığımızdan belli."
Reklam
Atatürk Cumhuriyeti şeyhlik, dervişlik, üfürükçülük, muskacılık, seyitlik, babalık, dedelik gibi çağdışı kurumları yıkmıştır, ama ...
1930 yılında meydana gelen bu eylemin bilinçli bir şekilde örgütlenerek oluşturulduğu bir gerçektir. Amaç, Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmak ve yerine bir şeriat devleti kurmaktır.
"Vatanı kurtaran bir adam vardı. Yani Atatürk. Halka Atatürk'ü öğretmeye, tanıtmaya çalışırdık. O Atatürk, Türk milletini bir araya toplayıp vatan müdafaası yapmasaydı, biz buralarda olmazdık belki."
Sayfa 17 - Kubilay'ın eşi Fatma Vedide Hanım anlatıyorKitabı okudu
Kubilay olayı, Cumhuriyet tarihindeki en önemli dönüm noktalarından biridir. Çağdaş ve genç Türkiye'de Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde devrimlere karşı ilk büyük fiili başkaldırının yaşandığı derin bir acıdır. Öyle ki, her şeyin hızla yenilendiği bir dönemde yaşanan bu acı olay, salt devrimlere bağlı genç bir askerin katledilmesi olarak algılanamaz. Laik ve çağdaş bir yaşamı hazmedemeyen, bundan da öte devrimler öncesindeki gerici nüfuzunu kullanarak bölgede erk sahibi olan güruhun, insanlıktan çıkmış bir biçimde yaşananlar...
Reklam
At yalanı seveyim inananı:d
"Eskiden böyle miydi, bizim gençliğimizde içki içilir miydi?" "İçilmezdi efendim, içilmezdi..."
Bu mektuba "her kim inanmazsa kafir olur. " :d
Bu ilginç mektup karşısında şaşırıp kalmış köylüler... Bakın ne yazıyor mektupta: "Dikkat... Medine'i münevvereden vasiyetname... Bu vasiyet nameye şirk koşan kâfirdir. Medine'i münevverede türbe-i şerifin hatibi Şeyh Ahmet diyor ki: Vallahülazim bu vasiyetnamede zerre kadar yalan yoktur. Bir cuma günü namazımı eda edip uyumaya varmıştım. Harim-i Şerif tarafından ya Şeyh Ahmet diye nida geldi. Lebbeyk ya Resulallah deyip peygamber efendimizin zat-ı cemalini gördüm. Bana, ya Şeyh Ahmet Allahı Taala'nın huzurunda yüzüm kalmadı. Sana haber vereyim, geçen cumadan bu cumaya kadar 16 bin kişi öldü içlerinden bir müslüman çıkmadı. Gelenlerin amel defterini kara, sol ellerin de gördüm. Ümmetime söyle günahlarını tövbe etsinler, yakın zamanda İsa Aleyhisselam'ın yeryüzüne inmesi zuhur edecek. Ümmetime haber eyle kudret kalemiyle her kim bu vasiyetnameyi bir köyden bir köye veya bir kasabaya gönderemezse yüzü kara olur. Gönderirse günahları affedilir... Türbe-i Şerif'in hatibi Şeyh Ahmet üç defa yemin edip valla hülazim bu vasiyetnamede yanlış bir şey verirsem bu dünyadan öbür dünyaya imansız gideyim. Her kim inanmazsa kâfir olur. Medine-i mü nevverede 15 günde yazılmış olup bütün Müslümanlara gönderilmiştir." Bu mektup tüm Kaz Dağı köylüklerine gelmiş postadan. Kimin gönderdiği belli değil. Bazı köylerden telaşa kapılmış yaşlılar. Gençler ise, "Bu mektubu gönderen kişi sapıktır" dememişler, ama inanan da çıkmamış... Din sömürgenlerinin yeni bir oyununa metelik vermemişler.
Öykümüz, sekiz yaşındaki Kezban'ın gök mavisi gözlerinde başlar... Kezban'ı beyaz kâğıtlara çizeriz kara kalemle... Kezban'ı, Kezbanları yüceltiriz 23 Nisanlarda, kâğıttan bayrak veririz ellerine. Siyah önlüğü, ak yakasıyla dizi dizi olur Kezbanlar... Kezban büyür, Kezbanlar doğar. Sonra ağır bir tutsaklığın içinde sevmeye çalışırız Kezbanları...
Menemen'de Kubilay'ın şehit edilmesi olayı Divanı Harp tutanaklarına göre 1930 yılında Nakşibendiciler tarafından düzenlenmişti.
149 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.