İstanbullu Hoca bilirdi. İstanbullu Hoca akıllı idi ve Istanbullu Hoca namuslu idi. Çünkü İstanbullu Hoca onların bilgi, akıl ve karakterinin en üstün örneği, gelenek, görenek ve inançları ile, hava gibi içinde yaşadıkları, kanlarında dolaşan hayatın yetkili, övülmüş, seçilmiş sözcüsü idi
El sallamak, güle güle diye bağırmak isterdi. Bahtınız açık olsun demek isterdi. Fakat el sallayamazdı, bir eli bütün koluyla birlikte Kütülammare'de, bir kum tepesinde kalmıştı, öbür eli de pis, sefil fakat kocaman torbasını tutuyordu. Ve artık bütün iyi dilekler boşunaydı, bu trenin yolcuları gülmeyi de, bahtlarını da topyekün kaybetmişlerdi.