Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Küçükken Dinlemediğim Masallar

Mevlâna İdris

Küçükken Dinlemediğim Masallar Gönderileri

Küçükken Dinlemediğim Masallar kitaplarını, Küçükken Dinlemediğim Masallar sözleri ve alıntılarını, Küçükken Dinlemediğim Masallar yazarlarını, Küçükken Dinlemediğim Masallar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Birisini şarkı söylerken duyduğunda dur ve dinle! Birisi seni çağırıp bir şey istediğinde dur ve dinle! Birisi sığınacak bir yer arıyorsa ona yardım et! Birisi yalnız yürüyorsa onun ayaklarına bak, gözlerine bak ve ona eşlik et, azalt yalnızlığını. Birisinin yalnızlığını azaltırsan ne olur biliyor musun?" "Bilmiyorum." dedi uğurböceği. “Birisinin yalnızlığını azaltırsan kalbinde üç çiçek açar."
Bir daha sordu çocuk: "Biliyor musun, bir bomba bir evin üstüne düşünce ne olur?" "Bilmiyorum." dedi uğurböceği, "Ne olur?" "Bilme, bilmemen daha iyi." dedi çocuk. "Peki, biliyor musun bir şehre uçaktan yüzlerce bomba atılınca ne olur?" "Bilmiyorum." dedi uğurböceği. Gerçekten de bilmiyordu. Hiç bomba görmemişti, bombalanan bir ev veya şehir de görmediği gibi. Ama bu soruları böyle dalgın dalgın sorduğuna göre bu çocuk görmüş olmalıydı. "Bunları da bilmemen daha iyi." dedi çocuk. "Peki, bilir misin, bir anne artık hiç olmayacak, bu ne demek?"
Reklam
Ama çocuk yeniden bir soru sordu:"Mutlu musun yaşamaktan?" "Şeyyy elbette." dedi uğurböceği. "Ben de olmak isterdim." dedi çocuk.
Çiçekler vardı bahçede. Yağmur da yağmıyordu hem. Çiçek toplar mıydı biraz? Mesela papayta...
Kendi hâlinde kalamayan cesetler..
Karanlık adamların büyük organizasyonlarıyla kopya adamlar dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir şekilde belirip, birer ölüm makinesi olarak çalışmaya başlıyor, kendi hâlinde yaşayıp giden insanları kendi hâlinde kalamayan cesetlere dönüştürüyorlardı.
Kopya adamlar!
Kopya adamlar ne ki? Acımıyorlardı hiç. Öldürdüklerinde acı duyup duymadıkları bilinmiyordu. Zaten ölseler de ne ki? Yerlerine hemen yenileri kopyalanıp üretiliyordu.
Reklam
İnce ve güncel..
Mesela elli bin kişilik kopya adamlardan oluşan bir ordu, bir sabah hiçbir şeyden haberi olmayan bir devletin topraklarında birdenbire silahlarıyla beliriveriyordu. Duyulan şaşkınlık, kopya adamların nedensizce savaşmaya başlamasıyla bir faciyaya, bir drama dönüşüyor, her şeyden habersiz insanlar acımasızca öldürüyordu.
Karanlık adamlar çok karanlık, kopya çok kopya, kaos çok kaostu..
Karanlık adamların kopya adamlardan kurduğu ordular tehlikeli bir biçimde savaşmaya başlamışlardı. Dünya, her gün yeni bir krizle sarsılıyor, şaşkınlıkların içinde yuvarlanıyordu.
"Dışarıda yağmur yağarken içeride şemsiye açtığı olurdu.."
Reklam
Biraz konuştular... Ne hakkında dersiniz? Çok şey... Biraz birbirlerinin gözlerine baktılar. Ne gördüler dersiniz? Çok şey... Biraz sarıldılar birbirlerine. Ne hissettiler dersiniz? Çok şey...
"Birisinin yalnızlığını azaltırsan kalbinde üç çiçek açar."
" Birisini şarkı söylerken duyduğunda dur ve dinle! Birisi seni çağırıp bir şey istediğinde dur ve dinle! Birisi sığınacak bir yer arıyorsa ona yardım et! Birisi yalnız yürüyorsa onun ayaklarına bak, gözlerine bak ve ona eşlik et, azalt yalnızlığını.
"Çünkü çok sevdiğin biri bir kurşunla, bir bombayla ya da başka bir şeyle gidince yeryüzü bomboş kalıyor."
Sonra gördüğümüz değişik şeyler bizi biraz değiştirir ve değişmiş olarak eski yerimize geri döneriz.
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.