Kültür Endüstrisi - Kültür Yönetimi Sözleri ve Alıntıları
Kültür Endüstrisi - Kültür Yönetimi sözleri ve alıntılarını, Kültür Endüstrisi - Kültür Yönetimi kitap alıntılarını, Kültür Endüstrisi - Kültür Yönetimi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanlar kendilerine daha da geçici doyumlar sağladığı sürece, söylendiği gibi, baş dönmesine kapılmakla kalmıyorlar; kendilerinin de iç yüzünü görebileceği bir aldatmayı istiyorlar; gözlerini acıyla sıkı sıkıya kapatıyorlar ve maruz kaldıkları ve ne amaçla imal edildiklerini bildikleri şeyleri, kendilerini aşağılayarak olumluyorlar. Aslında bir doyum olmayan bu doyumlara sıkı sıkıya sarılmaktan vazgeçtikleri anda yaşamlarının tamamen çekilmez olacağını sezinliyor, ama bunu kendilerine itiraf edemiyorlar.
Kültür endüstrisi gündelik yaşamı cennet gibi sunar. Kaçmanın, tıpkı kocaya kaçmak gibi, kişileri çıkış noktasına geri götüreceği baştan bellidir. Eğlence, kendini eğlencenin içinde unutmak isteyen teslimiyetçiliği daha da artırır.
Her filmin başından nasıl biteceği, kimin ödüllendirilip kimin cezalandırılacağı ya da unutulacağı anlaşılır; bundan başka, hafif müzikte, kulağı alıştırılmış dinleyici, şarkının daha ilk ölçülerini duyar duymaz devamını kolayca kestirir, tahmini doğru çıktığında da sevinir.
Bireyin hijyenik dairelerde sözüm ona bağımsız bir hayat sürmesini sağlaması gereken şehir planlama projeleriyse, onu totaliter sermaye iktidarının yani hasmının boyunduruğa altına iyice sokar.
Kültür endüstrisi ifadesi ilk kez, Horkheimer ile benim
1947 yılında Amsterdam'da yayımladığımız Aydınlanmanın
Diyalektiği kitabında kullanılmıştır. Müsveddelerimizde
kitle kültüründen söz ediliyordu. "kitle kültürü" ifadesini "kültür endüstrisi"yle degiştirdik.
Kültür endüstrisi bildik şeyleri yeni bir nitelikte birleştirir. Tüm dallarda, kitleler tarafından tüketilmeye uygun olan ve bu tükelimi büyük ölçüde belirleyen ürünler, az çok planlı bir biçimde üretilir. Tek tek dallar, yapıları açısından
birbirlerine benzer ya da en azından iç içe geçer.
Adeta boşluk bırakmayacak bir sistem oluştururlar.
Geç kapitalist dönemde var olmak, hiç bitmeyen bir yetişkinliğe adım törenidir. Herkes, tokatları indiren güçle tamamen özdeşleştiğini göstermek zorundadır.
Eğlence geç kapitalizm koşullarında çalışmanın uzantısıdır. Mekanikleştirilmiş emek süreciyle yeniden baş edebilmek için ondan kaçmak isteyen kimselerin aradığı bir şeydir.