Reklamın kültür endüstrisindeki zaferi budur işte: Tüketicinin sahte olduklarını gördüğü halde, bastırılması zor bir istekle kültür metalarını almaya ve kullanmaya devam etmesi...
Seçilmiş belirli sözcüklerin körü körüne ve hızla yaygınlaşarak yinelenmesi, reklam ile totaliter parolaların ortak yönüdür. Sözcükleri, onları kullanan insanlara ait kılan deneyim katmanı yok oldu ve sözcüklerin bir anda birilerine mal edilmeleri...soğukluk yarattı.
Yönetilen dünya sığınılacak köşelerin kalmadığı bir dünya olabilir, yine de kavrayışlı kişilerin yardımıyla, salt toplumsal seçilimin kör ve bilinçsiz sürecinin yok ettiği özgürlük merkezlerini yaratabilecek bir dünyadır.
Her şey, yalnızca, başka bir şeye yararlı olup olmaması açısından algılanır...Her şey, olduğu şey için değil, değiştirilebilir olduğu sürece değerlidir.