Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kum Koleksiyonu

Italo Calvino

En Eski Kum Koleksiyonu Sözleri ve Alıntıları

En Eski Kum Koleksiyonu sözleri ve alıntılarını, en eski Kum Koleksiyonu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her şeyi iyi biliyorum; ama bir şeyi kitaplarda okumak başka şey, yaşamda anlamak başka.
Sayfa 180 - Yapı KrediKitabı okudu
Kum Koleksiyonu
Demek ki, her koleksiyon gibi, bu da bir günce: Yolculuk güncesi, elbette, ama duygular, ruh halleri, keyifli-keyifsiz anlar güncesi aynı zamanda; her ne kadar Leningrad'ın soğuk toprak rengi kumu ya da Copacabana'nın kum rengi incecik kumu ile bu kumları burada şişelenip etiketlenmiş görmenin yarattığı duygular arasında gerçekten bir benzerliğin var olduğundan emin olamasak da. Ya da belki de, insanı gerek koleksiyon oluşturmaya, gerek günce tutmaya iten o karanlık saplantının -yani, varoluşumuzun akıp gidişini, dağılıp yok olmaktan kurtardığımız bir dizi nesneye ya da düşüncelerin sürekli akışının dışında netlik kazanmış bir dizi yazılı satıra dönüştürme gereksinmesinin- güncesi yalnızca.
Reklam
Hepimiz öğrenmişizdir: Yeni Dünya'yı keşfetmek oldukça güç bir girişimdi. Ama bir kez Yeni Dünya'yı keşfettikten sonra, daha da güç olanı, onu görmek, yeni, yepyeni olduğunu, yeni olarak hep karşılaşmayı beklediğimiz her şeyden farklı olduğunu anlamaktı. Ve doğal olarak sorulacak soru şu: Bugün yeni bir Yeni Dünya keşfedilseydi, onu görebilir miydik? Gözlerimizin önünde belirecek olan gerçek farklılığı yakalayabilmek için, farklı bir dünya beklentisiyle bağlantılandırmaya alıştığımız bütün imgeler ( sözgelimi, bilimkurgunun imgelerini) zihnimizden söküp atabilir miydik?
Yeni Dünya Ne Kadar Yeniydi
18. yüzyıldan itibaren Amerika, Avrupa için siyasal ve entelektüel fikirlerin ve mitlerin ete kemiğe bürünmesidir: Rouseau'nun "soylu vahşi"si, Montesquieu'nün demokrasisi, Kızılderililerin romantik büyüsü, köleliğe karşı savaş.
Bize 20. yüzyıl başındaki otomobil kültürüne özgü dinamik ve zarif imgeleri çağrıştıran chauffeur (şoför) sözcüğünün, 18. yüzyıl ile 19. yüzyıl arasında dehşet verici bir anlamı varmış: Kır evlerini basan ve paraları nereye gizlediklerini açıklamaya zorlamak için kurbanlarının ayaklarının altını yakan soygunculara chauffeurs (yakıcılar) deniyormuş
Çünkü görmek demek, farklılıkları algılamak demektir, farklılıklar öngörülebilir gündelik olgular halinde tekbiçimli bir nitelik kazandığında da, bakış düz ve tutunma noktaları olmayan bir yüzey üzerinde kayıp gider. ...... ;yolculuk etmek, bir anlığına, gözlerimizi yeniden kullanmamızı, dünyayı görsel açıdan okumamızı sağlar.
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
Düğümlerde, iki kıvrımın kesişme noktası asla soyut bir nokta değildir. Denizciden cerraha, kunduracıdan cambaza, dağcıdan terziye, balıkçıdan sepetçiye, halı dokumacısından piyano akortçusuna, cellattan kolye dizicisine çok sayıda mesleğin son derece kesin jestlerinin ortaya koyduğu gibi... Aynı anda zihinsel soyutlamanın ve el becerisinin doruk noktası olan düğüm yapma sanatı, dil kadar, belki ondan da çok, tam anlamıyla insana özgü özellik olarak görülebilir.
179 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.