Polisiye kitaplarda her zaman dedektif karakteri ön planda olmalı bana göre. Ama bir ya da birden fazla cinayeti araştıracak olan dedektif olmalıyken, bazılarında diğer karakter dedektifin önüne geçince o kitap benim gözümde polisiye olmaktan çıkıyor. Dedektif salak da sen mi çözüyorsun bu olayı demek istiyorum. Kupa Valesi de böyle bir kitap. Ölen çocuğun amcası olan Doktor, olayları çözmeye çalışıyor ve dedektife akıl veren de, kanıt bulan da, olayları birleştiren de neredeyse çoğunluk o. Böyle durumlarda da okurken soğumaya başlıyorum kitaptan. Yazarın sadece Kafes kitabını okuyup çok beğenmememe rağmen ikinci bir şans vermek istedim. Ama yine aynı gereksiz uzatmalar da eklenince üzerine maalesef bir daha okumayacağım bu yazarı. Çünkü çok daha iyi yazarlara haksızlık etmiş olacağım.
.
Şunu da dip not eklemeliyim; yazar kendi yaşadığı olaydan esinlenerek yazmış kitabı. Aynı şekilde yeğeni tedavi görüyor ve intihar ediyor, ama gerçekte olay aydınlanmamış cinayet mi, intihar mı bilinmiyor. Ama kitapta bir son var tabiki.