Kur'an ve Hayat
Celaleddin VatandaşKur'an ve Hayat Sözleri ve Alıntıları
Kur'an ve Hayat sözleri ve alıntılarını, Kur'an ve Hayat kitap alıntılarını, Kur'an ve Hayat en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Abdullah Bin Mes'ud şöyle der;
''Kur'an'ı kum saçar gibi saçmayın, Şiir okunur gibi hızlı hızlı okuyup geçmeyin. Harikaları karşısında durun ve onunla kalpleri harekete geçirin. Sizden hiçbirinizin amacı sûrenin sonuna gelmek olmasın''
Sayfa 99Kitabı okudu
akledebilen insan, önünde uzanan ve her biri çok farklı istikametlere götüren yollar içerisinde sadece bir tanesinin gerçek ve ebedi saadetin yolu olduğunu anlayabilir.
o’na (muhammed aleyhisselam’a) inananlar ana-babasıyla, kardeşiyle, karısıyla ve kabilesiyle bağlarını koparıyor.
velid bin muğire’nin asırlar önce darun nedve’deki toplantıda söylediği söz bugün de geçerliliğini koruyor :)Kitabı okuyor
"Allah kullarını esenlik yurduna çağırıyor."
(10/25)
~
Sayfa 103 - Pınar yayınlarıKitabı okudu
Kur'an bütün aldanışlardan ve aldatmalardan , yanlışlardan, kötülüklerden, sıkıntılardan uzak ve böylelikle insanı gerçek anlamda "yaşatacak " bir şey, " dosdoğru" bir hayatın yegane rehberi olduğu içindir ki , müminler silsilesinde onunla ilk defa muhatap olan nesil, onu hayatın bizzat kaynağı ve rehberi olarak görmüş ve buna göre inanıp, yaşamışlardır. Nerede ne yapmaları gerektiğini, hangi işlerinin yanlış hangi işlerinin doğru olduğunu ondan öğrenmişlerdir. Başları darda kalınca, sıkıntılar büyük dalgalar hâlinde üstlerine gelince, ne yapacaklarını ve ne olacağını bilemeyince ona sığınmışlardır.
Nasıl ki dosdoğru gidişin sonucu o gidişin gayesini teşkil eden sonsuz Esenlik ise, yanlış yolda ki gidişin sonucu da acı ve ızdıraptır. Ve elbette ki gidişatın yanlışlığı acının ve kederin şiddetine vesile olur.
kitleler, sadece Allah’a kul olmanın sağladığı huzur ve saadeti görmeden, anlayamadan, tadamadan, insanların bazılarına kulluk ederek, bütün hayatlarını acı ve kederlerle donatıp, olması gereken hayatın da bu olduğunu zannetmişler ve zannetmektedirler.
İlahi irade bir insanın şahsında, bütün insanlığın kaderine müdahale eder ve karanlıkları yarıp yok eden mutlak aydınlığı insanlara lutfeder..
İbn Teymiye şöyle der;
''İslam dinini iyi bilen ve olup bitenleri araştıran herkes bilir ki bu ümmetin adet ve gelenekleri arasına gerek Bizans kültüründen ve gerekse eski İran kültüründen bir çok sözlü ve davranışa dayalı unsurlar karışmıştır.''
Sayfa 227Kitabı okudu
Kur'an, herhangi bir kitap gibi değildir. O'nda herhangi bir konu, herhangi bir kitapta olduğu gibi, ana başlıklar halinde, ana başlıklar da alt başlıklara bölünerek ele alınmış değildir. Kitaplarda bulunan bildik yazım usülleri Kur'an'da bulunmaz. Konuların önce genel hatlarıyla ele alınıp, sonra ayrıntılarına inerek açıklanması ve daha sonra da
Sayfa 111 - undefined
"Onları hiç bir zaman Kur'an'a - işittik ve sadece işitmiş olduk - psikolojisi içinde yaklaşmazlar. Onların yegâne prensipleri - işittik ve itaat ettik - tavrı olur."
~
Sayfa 115 - Pınar yayınlarıKitabı okudu
Resullullah'ın Kur'an okuması hakkında bilgi veren Hz. Aişe'nin açıklaması; ''Müjdeleyici olan her ayette durur, dua ve niyazda bulunur, azaptan bahseden korkutucu ayetleri okuduğunda da durur, duada bulunur ve mağfiret dilerdi.''
Sayfa 94Kitabı okudu
Peygamberlerin insanlığa sundukları ilahi çağrının
özünü de "Lâ ilâhe illâllah" oluşturur. Bu çağrı, insanların
inançları için hâdilik yapmaya kalkan/niyetlenlen bütün kâhinleri,büyücüleri, muskacıları ideologları entelektüelleri, din adamlarını reddedip, bunların tamamının sahte hâdilikle elde ettikleri menfaat kapılarını kapamak demektir. Yine aynı şekilde buçağrı, insanlar için hayat tarzı tayin eden, bireysel ve toplumsal hayatı düzenleyen normları kendileri belirleyen yöneticilere
zenginlere, komutanlara, "sizler de Allah'ın hâdiliği karşısında diğer insanlardan farksızsınız" demektir. "İnançta ve hayat tarzınında hâdilik sizin değil, ancak ve ancak Allah'ındır" demektir. Ve bu çağrı, yanlışların, kötülüklerin, ahlaksızlıkların, aldatmaların, baskıların, zulümlerin, hilelerin, sömürülerin, işkencelerin oluşturduğu bütün statükolari,isimleri ne olursa olsun, failleri kimler olursa olsun, bunların tamamını reddeden bir çağrıdır.
Kur'an Yaşanmak İçindir
Kur'an, herhangi bir kitap gibi değildir. O'nda herhangi bir konu, herhangi bir kitapta olduğu gibi, ana başlıklar halinde, ana başlıklar da alt başlıklara bölünerek ele alınmış değildir. Kitaplarda bulunan bildik yazım usülleri Kur'an'da bulunmaz. Konuların önce genel hatlarıyla ele alınıp, sonra ayrıntılarına inerek
Sayfa 112 - Pınar Yayınları
Kur'an'ı ancak " akleden ", " tefekkür eden", " tezekkür eden" ,
" tedebbür eden" , " fıkheden", " şuur ve idrak " içerisinde bulunanlar anlar. Yani düşünüp, insanları hayra, doğruluğa, esenlik yurduna gitmeleri için öğüt olan Kur'an'a kulak vererek okuyanlar, ibret alınması gerekenlerden ibret alıp, sakınılması gerekenlerden sakınarak, yapılması gerekenlere kulak kabartarak yönelenler anlayabilir. Düşünemeyen (tefekkkür etmeyen), lehinde veya aleyhinde olanları anlamak istemeyen (fıkhetmeyen) veya anlamaktan özellikle kaçınanların Kur'an'da bir nasipleri yoktur. Üstelik onlar Kur'an'ı şuurlu bir şekilde okumak veya dinlemekten uzak oluşlarıyla Kur'an'ı anlamamalarını ve böylelikle de karanlıklar içerisinde bocalamalarını iyice pekiştirmiş olurlar