Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kürt-İslam Ayaklanması

Uğur Mumcu

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bu Ayaklanmanın neticesi: Musul kaybedilmiştir.
“Kürt Ayaklanması, kendiliğinden birdenbire meydana çıkmadı. Kürdistan dağları yabancıların kışkırtması ve desteği ile ayaklandı. Ayaklanma işareti İstanbul’daki Kürt yanlısı çevrelerden geldi. Bu bölgede ortaya çıkan olaylar, İngilizler’in, uğradıkları yenilgiden sonra hiç affedemedikleri Mustafa Kemal’e ve Ankara’daki meclise karşı yürüttükleri siyasetin bir parçasıdır. ... Kürt ayaklanması bundan daha iyi koşullarda patlak vermezdi. Ayaklanma, Türkler’in Musul üzerindeki iddalarını araştıran komisyonda Türkler’in kendi topraklarındaki Kürtler arasında bile huzuru sağlayamayacağını gösterecekti.”
Sayfa 79 - Fransa’nın Bağdat’taki Yüksek Komiserliği RaporuKitabı okudu
... Müsteşar Hohler, 27 Agustos 1919 günü Londraya şu görüşü bildirir. " Kürt sorununa verdiğimiz önem Mezopotamya bakımındandır. Kürtler'in ver Ermeniler'in durumları beni hiç ilgilendirmez..."
Sayfa 13 - um:ag yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Komisyon raporundan sonra sorun, Milletler Cemiyeti tarafından Milletlerarası Adalet Divanı’na götürüldü. Türkiye Divan toplantılarına katılmadı. Milletler Cemiyeti tarafından görevlendirilen Estonyalı General Laidoner de bu arada raporunu vermişti: “Türkler hristiyanlara kötü davranıyor!..” Bu rapordan sonra Milletler Cemiyeti Meclisi 16 Aralık günü kararını verdi: Musul, İngiltere mandasındaki Irak'a bırakılmıştı. Türkiye bu karara karşı direndi. Ancak, Hükümet, o günlerde, birbiri ardından başlayan ayaklanmalarla meşguldü. Nasturi Ayaklanmasından sonra Şeyh Sait Ayaklanması başlamıştı. Şeyh Sait Ayaklanmasını Reçkotan ve Raman Ayaklanmaları izlemişti. 1925’de Sason Ayaklanması patlak veriyordu. Reçkotan Ayaklanmasından sonra 16 Mayıs 1926 günü 1’inci Ağrı Ayaklanması, 26 Mayıs 1927’de de Mutki Ayaklanması başgöstermişti. Türkiye bu koşullarda 5 Haziran 1926 günü İngiltere ile anlaşma imzalamak ve Musul'u terketmek zorunda kalıyordu. Anlaşma gereği olarak Türkiye’ye Musul petrolleri üzerindeki hakkı karşılığı olmak üzere 500.000 sterlin ödenecekti.
Sayfa 145Kitabı okudu
İsmet Paşa, Musul’da plebisit* yapılmasını önerdi, ancak bu öneri Lord Curzon tarafından reddedildi. Lord Curzon şu görüşteydi: “- Halkının çoğunluğu cahil olan, kısmen de göçebe hayatı yaşayan, kuvvetli ırki ve dini inaçları bulunan bir ülkede plebisit yapılamaz.” *plebisit: referandum
Sayfa 144Kitabı okudu
... Mustafa Kemal Ocak ayında çıktığı yurt gezisinde İzmit'te Musul Sorununu gazetecilere, şöyle anlatmıştı: Musul sorununa gelince... Biz bu ili eski sınırları ile ulusal sınırlarımız içine almıştık. Bu sorunda İsmet Paşa, Lord Curzon ile karşı karşıya geldi. Curzon diyor ki; "- Musul Irak'ın ayrılmaz parçasıdır. Musul, Irak için gereklidir. Bunu vermeyeceğiz isterseniz sizi petrollere ortak edelim. " Oysa Musul, bizim için petrol değil memleket sorunudur. En son aşama budur...
Sayfa 141 - um:ag yayınlarıKitabı okudu
Vali Mithat Bey darağacı önündeki bu ilginç söyleşiye şu sert çıkışı ile katıldı: "Mahşer gününde adil yargıçlarımızla değil öldürdüğün masum çocuklar, ocaklarını söndürdüğün biçarelerle muhakeme edileceksin." Şeyh Sait mırıldanıyordu: "Boynuzsuz keçinin ahını boynuzludan alırlar.”
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
Şeyh Sait
1924 yazında Erzurum'da biraraya gelen Şeyh Sait, Cibranlı Halit ve Muşlu Musa Bey kararlarını vermişlerdi. Bu dinsiz düzene karşı boyun eğmeyecekler, karşı koyacaklar, direnecekler; yakalanmayacaklardı. Şeyh Sait, bu görüşmeden sonra Hınıs’tan ayrılıp, Kürt ağaları ve beyleri ile görüşecekti. Şeyh Sait, karar gereğince Lice'nin Hani bucağına giti; Hacı Salih Bey'in evine konuk olup kardeşi Abdurrahim, Tarikanlı Reşit Ağa, Kör Hüseyin Ağa, Eyüp oğlu Zülfi Ağa, Piran'da öğretmen Fahri ve Miri Hamid Bey ile görüştü. Ayaklanma tarihi belirlendi: 21 Mart 1925... 21 Mart, Nevruz günüydü.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.