Kutu Adam
Kobo AbeKutu Adam Sözleri ve Alıntıları
Kutu Adam sözleri ve alıntılarını, Kutu Adam kitap alıntılarını, Kutu Adam en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Dokunmak...
Sadece parmaklarımla usulca cildine dokununca bile zaman durur ve
gelip çatar sonsuzluk...
Sayfa 194
Ferah ölüm; Ötanazi...
Şimdi ötanazi yani
"ferah ölüm" hakkında senin ne tür
fikirlere sahip olduğunu merak ediyorum.
Faydalanman için,
Şova 38 yılının,
yani 1963'in Şubat ayında
Nagoya Yüksek Mahkemesi tarafından verilen
(hangi durumlarda ötanazi yapılabileceğine dair)
emsal içtihadı alıntılıyorum:
1. Hasta devasız bir maraza yakalanmış ve hastanın ölümü çok
yaklaşmış olmalıdır.
2. Çekilen ıstırap bariz bir şekilde dayanılmaz seviyede olmalıdır.
3. Hastanın istirabının giderilmesi esas amaç olmalıdır.
4. Hastanın şuuru yerinde olmalı, salahiyeti veya rızası alınmalıdır.
5. Veya ötanazinin infazına dair ikna edici kâfi sebepler mevcut
olmalıdır.
Muamele bir hekim tarafından icra edilmelidir.
6. Ölümü sağlama usulü ahlaki kıstaslara uygun olmalıdır.
Sayfa 161
Mavi...
Mesafe hissinin namevcut olduğu, hiçbir yere ait olmayan saf bir mavilik...
Hafiften yeşile çalan sonsuz enginlikte bir mavi bu.
İnsanı kaçıp gitmeye
davet eden tehlikeli bir renk...
.....
İşsizliğin ( ya da işin ) ilk sabahının rengi...
Sayfa 138
Dokunmak önemlidir...
Hiçbir merakımızı, son kertede ellerimizle dokunarak yoklamadan, gerçekten tatmin edemeyiz.
Muhatabımızı usturuplu bir şekilde tanımak istiyorsak onu
itmek, mıncıklamak, eğip bükmek ve saçlarını çekmek suretiyle,
dolayısıyla parmaklarımız vasıtasıyla ikna olmalıyız.
Sayfa 50
Bazı ruhlar hep özgür kalır, beden tutsak olsa da...
Ehlileştirilmek üzere yakalanan bazı vahşi kuşlar kendilerine verilen yemi yemeyi reddedip açlıktan ölürlermiş.
Sayfa 43
Ben de hayıflanmam...
Gönül yarasıyla başlayan sevgide
gölge mölge külliyen yoktur.
Güzel midir değil midir
bilemem ama
böyle bir aşkın sancısında hayıflanma diye bi' şey yoktur..."
Sayfa 192
Ölen 'sen' değilsen haberler hep devam eder...
Haber dediğin;
'henüz sonumuz gelmedi'yi
ilan edip duran şeydir.
Misal, dün gece B52 jetleri Kuzey Vietnam'da yılın en büyük
bombardımanını icra etti,
ama sen halen hayattasın.
Doğalgaz hattı boru döşeme inşaatında çıkan yangında sekiz kişi
ağır veya hafif şekilde yaralandı,
ama sen sağ salimsin.
Fabrika atıkları nedeniyle
körfezdeki tüm deniz hayvanları topyekûn yok oldu,
ama sen bir şekilde hayatta kaldın."
"Sahi, neden bahsediyoduk?"
Sayfa 94
Herkesin sevgi anlayışı farklı..
Benim kalbimdeki 'sen'le kıyasladığımda,
senin kalbindeki 'ben' zerre kadar önemi olmayan bi' varlık.
Sayfa 194
Sözünün eri olmak herkesin harcı değildir tabi.
Sözünü tutmak mı...
Hadi canım sen de...
Eh olsun be... Sözünü tutup karşıma dikilse çok daha fazla hayrete düşerdim.
Sayfa 29
fena fikir değil sanki :)
"Sevgilisinin içini doldurup
onunla o şekilde yaşayan adamın hikâyesini okuduydum.
Canlısındansa, sevgilisinin doldurulmuş hali çok daha
fedakâr ve dürüst,
üstelik tensel duyarlılığı da daha yüksekmiş dediğine bakılırsa."
Sayfa 117
Nihai maksat..
"Gerek kuşlar, gerek
balıklar ve gerekse kara hayvanlarının hepsi çiftleşmeden önce garip bi' takım 'ilan-i aşk' merasimlerinde bulunur.
Çiftleşme denen şey
derilerin teması olduğuna göre mıntıka sınırı herhangi bi yerinden delinmez veya bi' kapı açılmazsa gerçekleşemez
İnsanlar da aynıdır. 'Aşk, meşk' falan
derler amma neticede söz konusu olan, allanıp pullanmış, bıçkın bi' saldırganlık içgüdüsüdür be birader!
Her halükârda nihai maksat değişmez...
Sayfa 116
Kendin gibi bilmek sanırım..
Saklayacak çirkinliği olmayan insanlar, başkalarının çirkinliğini de görmeyeceklerdir.
Sayfa 108
Benim de..
Hakikaten Kutuadam denen insan kozasından,
nasıl bir yaratığın çıkacağı hususunda
benim bile en ufak fikrim yok.
Sayfa 59
Sonuç önemli...
Şimdi artık, dobra dobra ve kendimden emin olarak şunları söyleyebilirim: Yanılmadım.
Belki başarısız oldum, yenildim ama yanılmadım.
Başarısızlığım, biraz olsun, pişmanlık hissetmem için sebep teşkil etmiyor.
Bugüne kadar "sonuç" için yaşayageldim ben.
Sayfa 195
Ruhen nasıl bir uzaklaşmaysa artık :)
Ya hani sana şöyle sorduydum: Yerkürenin yıkılıp yok olacağı kesinleşseydi,
son anlarını benimle geçirmek ister miydin? diye, hani!
Cevabın da şuydu: Mümkünse tek başıma denizi izlemek isterim.”
Sayfa 113