Senelerdir haberdar olamadığımız bu muazzam zaferi öğrenmenin artık vakti gelmedi mi.? Roman okumak isteyenlere güzel manalı bir roman olması tarihi gerçeklere dair izler bulunması da tercih edilmesi gereken eserler arasına girmeye hak kazandırıyor. İsmail Bilgin hocamızın diğer eserleri de bu eseri gibi keyifle okutturuyor kendini. Adeta tarihi sahnelerde 3.şahış misali olayı size izlettiriyor. Şiddetle tavsiye ediyorum. Unutmadan trt1'in geçenlerde tanıtımını yayınladığı "Mehmetçik Kut'ul Amare" adlı dizisi yakında yayına başlayacak. Sizlere tavsiyem dizi yayın hayatına başlamadan bu eseri okuyup bitirmeniz. Keyifli okumalar.!
Okuyacak olanlara tavsiye ederim. Yazarin kalemi cok guclu. Hani okurken kendi orada savasiyormusum gibi hissettim. Kendimi onlarin yaninda hissettim hep. Bu da yazarin kaleminin kivrakliginin bir sonucudur bence.. Cok yerde tüylerim diken diken oldu ki bunu kitaba dahi yazdim. Zaten hissettigim seyleri kitabin sayfalarina tarihiyle birlikte not almayi severim. Ve genis bir kaynakcasi vardi.. Yani oyle alelade yazilmis bir roman degil. Bu hosuma gitti.. Elbetteki yine de gercek kaynaklardan arastirip okuyup ogrenmek gerek.. Kisacasi tavsiye olunur efendim... _
Kut'ül Amare zaferini akıcı bir üslupla kaleme alan bu roman, ecdadımızın gayreti ve vatan müdafaasını gözler önüne seriyor. Okurken o günlerde yaşanan sıkıntıları ve gösterilen kahramanlıkları fark etmemizi sağlıyor...
Bir savaşın nasıl kazanıldığını,nasıl zorluklarla, nasıl hayatlarla, ve nasıl insanlarla yapıldığını, ingilizlere karşı en büyük hezimet olup,ama bu güne kadar unutulmuş çokça üstün de durulmamış bir savaş olup, osmanlının, ecdadımızın çanakkaleden sonra son zaferi olan kut'ül amâredir...
Unutulmuş bir zaferin sahlandirilarak gün yüzüne cikardigi güzel bir kitap her ne olursa olsun pes etmeyen zafer için herşeyi yapan, her zaman adaletli olan mazlumun yanında dost,düşmanın karşısında adeta devlesen Türk milletinin yine müthiş savaş stratejisi ve inanışı var bu kitapta...
Kitap şahane olmuş sayfa sayısına nazaran çok çabuk bitirelebilecek bir kitap. Kitap da ki diyaloglar gerçek midir bilemiyorum ama kitaba ayrı bir hava katıyor.
Kitabın çoğu yerinde diyalog kısımları mevcut. Osmanlı Devleti'nin Çanakkale'den sonra 2.kez galibiyetini, düşman karşısında dik duruşunu ve zaferini anlatıyor. Lawrence ve Gertrude Bell gibi ingiliz casuslarının Arap kabilelerini altın karşılığında satın aldığından da bahsediyor. Oldukça hain bir plan daha kuruyorlar. Askerlerinin içerisinde Hint asıllı müslümanlar var ve Selman-ı Pak şehrine saldıracakları zaman onlara şehrin ismini farklı söyleyip Almanlarla savaşmaya gidiyoruz diyerek sırf geri çekilmesinler diye onları kandırıyorlar.
Kitapta ilginç bir kısım; artık General Towshend'in birlikleri Osmanlı karşısında dayanamıyor erzakları da bitiyor yardım bekliyorlar rüşvet teklif ediyorlar ama biz kabul etmiyoruz sonra İngilizlere gizlice bir gemi gönderiliyor erzak yardımı için fakat gemi Osmanlılar tarafından ele geçiriliyor düşmana ulaşamadan ve geminin ismi "Kendigelen" konuluyor.
Çanakkale'nin gölgesinde kaldığı için çok anılmayan Kut'ül Amare zaferi. Arabın ihaneti, Türk'ün cesareti ve İngiliz'in kibiri çok güzel işlenmiş. Kronolojik sıraya sadık kalınarak ve ustaca bir kurguyla yazılmak suretiyle hem tarihe sadık kalınmış hem de edebi eser zevki göz ardı edilmemiş.
Neden Okudum?
Yazarın daha önce Medine Müdafaası kitabını okumuş, etkilenmiş gerçekten çok beğenmiştim. Çünkü sadece tarihi akıştan ziyade, o kitapta çok sarsıcı duygusal bir anlatım vardı. Fahreddin Paşa çok iyi yansıtılmıştı. O ne hissettiyse aynısını ben de hissettim. Yazarın bu başarısından dolayı diğer kitaplarını da okumak istedim.
Ne Anlatıyor ve Üslup Nasıl?
Adından anlaşıldığı üzere birinci dünya savaşında aldığımız son zafer, Kut’ül Amare’nin Düşüşü birkaç gözden okura sunuluyor. Ancak bu bakış açısı geçişlerinin çok başarılı olduğunu söyleyemem, sahneleme başarısızdı. Kitapta duygu namına da pek bir şey yoktu. Nedense okuduğum hiçbir kısım bana geçmedi. Düz bir tarih kitabı okuyormuş gibi hissettim, bu nedenle bu kitabı neredeyse hiç beğenmedim.
Karakterler?
Kitapta birçok karakterin gözünden dönüyor hikayeler, ancak bu karakterler çok silik anlatılmış diye düşünüyorum. Ayrıca romandaki tüm Arapların altın müptelası olması da hiç gerçekçi değildi. Sanki altın dışında başka hiçbir arzuları yokmuş gibi çok yüzeysel bir şekilde anlatılmışlardı. Bu tutumu da hiç doğru bulmadım.
Özetle:
Kitabı önermiyorum. Bence bu zafer çok daha güzel anlatılabilirdi. Diğer yazarlara bakınız.
