Öne Çıkan La Fontaine'den Masallar kitaplarını, öne çıkan La Fontaine'den Masallar sözleri ve alıntılarını, öne çıkan La Fontaine'den Masallar yazarlarını, öne çıkan La Fontaine'den Masallar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Küçükken ismini bile söyleyemezken kitabı okumayı isterdim :) O zamandan belliymiş kitap çok sevdiğim. Önceden çocuk kitabı sanardım ama şimdi öyle düşünmüyorum. Masallar her yaşa hitap ediyor ve büyüklere daha çok hitap ediyor bence. İsmi masal olabilir ama içeriği ve her masalın sonunda verilen mesajlar çarpıcı. Okurken zaman zaman güldüm zaman zaman düşündüm. Bazı masalların dilinin ağır geldiği bile oldu ama genel anlamda çok şeyler kattığını hissettim. Tavsiye ediyorum..
Horozla İnci
Horoz çelebi bir gün,
Bir inci çıkarmış çöplükten.
Hemen kuyumcuya gitmiş:
- İyi bir şeye benziyor, demiş;
Gel al şunu da,
Bir mısır tanesi ver bana.
Cahilin birine babası,
Bir kitap bırakmış ölürken,
Eski bir el yazması.
Hemen gitmiş kitapçıya:
- Bak, demiş,Kapağı meşinden.
Gel al şunu da,
Bir liracık olsun ver bana.
Bay karga konmuş bir dala
Koca bir peynir ağzında.
Tilki kokuyu alıp gelmiş :
- Günaydın, Sayın Karga, demiş ;
Bu ne güzellik böyle:
Bakmaya doyamıyorum size.
Şu tüylere bakın, pırıl pırıl;
Sesiniz bilmiyorum nasıl;
O da renginiz kadar güzelse
Ne yalan söyleyeyim
Bu ormanda güzel yoktur üstünüze.
Karga bu sözlere bitmiş :
- Şuna bir gak diyeyim de ses görsün, demi ;
Gak der demez peynir düşmüş , tilki yutmuş .
- Kara bayım, demi kargaya;
Bu sözümü hiç unutma,
Kaptırdığın peynire değer:
Her dalkavuk çıkarı için över,
Yüzüne güler, peynirini yer.
Karganın aklı gelmiş başına
İş işten geçtikten sonra.
Zeus bir gün bütün canlıları çağırtmış.
- Gelsinler, demiş , toplansınlar ayakucumda
Ve kim yaradılışında kusur buluyorsa
Söylesin çekinmeden,
Düzeltmesi benden.
Fabllarla dolu bir kitap. Bana göre masalsı hayvanların oynadığı birer tiyatro sahnesi her biri. Verilmek istenen mesajlar çok güzel bir şekilde veriliyor. Çocuklara okumalı, okutmalı.
Hatırladığım kadarıyla çocukluğumda, bana en çok masalları okunandı La Fontaine... Oldukça yalın, eğlenceli, merak ettiren, devamını isteten bir dil kullanıldığını hatırlıyorum. Her masalla birlikte hayal gücümün kapısının demir kilidini açar, sonunda da mesajı alırdım. Özellikle yazarın fabl türünde, kahramanının hayvanlar olduğu masallar çok hoşuma giderdi. Genellikle hayvanlar üzerinden iletmek istediği dersi ve mesajı verir. Yazarın bu masallarda toplum ve insanların ilişkisini çok iyi gözlemlediğini söyleyebilirim diğer masal kitaplarından farklı olarak... Bir kitap okuma manyağı oluşum ilk nerede başladı hatırlamıyorum; ama eminim bu kitabın çok katkısı olmuştur.
Büyüklerin çoğu, yakından görülünce,
Birer kalıp, birer maskedir sadece.
Kaba halk görünüşe göre aldanır.
Neden dersen, onun istediği
Bir put bulup tapmaktır.
Keşke tüm davalar böyle görülseler!
Türkler de bu durumu iyi bilirler! Kural yerine aklın yolunu bulsaydık, boş yere uğraşmış olmazdık.
Birbirimizi yiyip bitirmek yerine; bir olup verirdik el ele.
İstiridyenin içi verilip yargıca, kabukları kalmazdı davacılara.
Ey krallar, koyun değil insan güdenler,
Kimi zaman beyinsiz bir sürüye
Akıl vermek için boşuna nefes tüketenler:
Tatlılıkla getiremezsiniz onları yola.
Laf anlamazlara başka türlü davranmak gerek
Gücünüzü kullanıp ağlarınızı gererek.