Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Lenin Sonrasının Marksizmi-Leninizmi Işığında Dünya ve Türkiye - Cilt I

Nurullah Ankut

Lenin Sonrasının Marksizmi-Leninizmi Işığında Dünya ve Türkiye - Cilt I Sözleri ve Alıntıları

Lenin Sonrasının Marksizmi-Leninizmi Işığında Dünya ve Türkiye - Cilt I sözleri ve alıntılarını, Lenin Sonrasının Marksizmi-Leninizmi Işığında Dünya ve Türkiye - Cilt I kitap alıntılarını, Lenin Sonrasının Marksizmi-Leninizmi Işığında Dünya ve Türkiye - Cilt I en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Said-i Nursi üzerine
Birkaç cümleyle de olsa bunun hocası, üstadı, şeyhi Said Nursi’den de söz edelim: Said Nursi de bunun gibi din sapkını bir düzenbazdır. O da insanları Allah’la aldatmayı meslek edinmiştir. Kitaplarında, kendisine bu kitapların dolaylı bir anlatımla, Allah tarafından vahiy yoluyla yazdırıldığını ve Hz. Ali’nin de kitaplarını büyük bir ilgiyle okuduğunu ileri sürmektedir. “Birden bir ihtar-ı gaybî gibi kalbime denildi: “İmam-ı Ali (radıyallahu anh), Risale-i Nur ile çok meşguldür.” (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, Sekizinci Şuâ) “Aziz, sıddık kardeşlerim, size dört meseleyi beyan etmek kalbime ihtar edildi:” (Emirdağ Lâhikası - 1 | ( 52 ) “Birden bir ihtar-ı gaybîyle kat’î kanaat verecek bir surette kalbime geldi. Denildi ki: “Ciddî bir alâkayla senin eskiden beri tekrar ettiğin ‘Bir ışık var, bir nur göreceğiz’ diye müjdelerin tevili ve tefsiri ve tâbiri, sizin hakkınızda belki iman cihetiyle, âlem-i İslâm hakkında dahi en ehemmiyetlisi Risale-i Nur’dur. Bu ışıktır, seni şiddetle alâkadar etmişti.” (Kastamonu Lâhikası | ( 19 ) Sapkınlığın düzeyini düşünebiliyor musunuz?.. Hz. Muhammed’in “Konuşan Kur’an” diye nitelediği Hz. Ali bile Said Nursi’nin “Risale-i Nur” diye adlandırdığı zırvalamalarını okuyormuş. Hem de o saçmalamalarla “çok meşgul”müş. Öyle ya Kur’an artık demode. “Çağdaş Kur’an”la “çok meşgul” olmak gerekir artık. Yine bir Ortaçağcı olan İsmail Nacar’ın şu sözünü insan takdir edememezlik edemiyor: “Bütün tarikatlar birer yılan yuvasıdır.” Gerçekten de bunlar, hepsinin başında birer İblis’in bulunduğu “insanları Allah’la aldatma” merkezidir.
Sayfa 202 - Derleniş YayınlarıKitabı okudu
Sevgi Üzerine
"Sevgi bilmeyen kimse, ömrü boşa eskitir. Sevgi bütün dünyaya ezelden bir vergidir. Ey sevgi âleminde hiç bilgisi olmayan! İyi bil ki dünyada hayat yalnız sevgidir." - Ömer Hayyam Ne vurucu dizeler değil mi, yoldaşlar?.. İşte burada Hayyam, bizim Marksist-Leninist, devrimci düşüncelerimizle birebir örtüşür. Sevgi deyince biz yaşamı; doğasıyla, bitkileriyle, hayvanlarıyla ve de insanlarıyla ayrılmaz bir bütün olarak görmekteyiz. Ve tümünü eksiksiz bir şekilde sevmekteyiz. Yani sevgi deyince varlık sevgisi dört parça: Bir: Cansız diye bilinen (aslında cansız da olmayan) doğa. Yani denizler, ormanlar, dağlar, ırmaklar, tarlalar, vadiler, ovalar, diyelim buna. Ve bunun dışında bir de canlılar dünyası var, bildiğimiz gibi. O da üçe ayrılır: İki: Tüm bitkiler, Üç: Tüm hayvanlar ve Dört: İnsanlar. Bu dörtlüyü, ayrılmaz bir bütün olarak görmekte ve tümünü de sevmekteyiz. Yani nasıl sevmeliyiz? Tıpkı bir karıncanın, bir kelebeğin, bir arının çiçeklerden gıdasını alırken yaklaştığı gibi yaklaşarak sevmeliyiz doğayı ve canlıları.
Derleniş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sevgi Üzerine
Sosyalist Kamp niye çöktü sorusuna ne yanıt vermeliyiz biz? Sevgisizlikten… Yüreklerinde insan, hayvan, bitki ve doğa sevgisi olmayan kadroların partiyi ele geçirmesinden dolayı çöktü Sosyalist Kamp. O her şeyi etkiledi artık. Kendileri de çürüdü, parti de çürüdü, toplum da çürüdü. Sosyalist Kamp çöker çökmez, Moskova cinayetler başşehri oldu. New York’u bile solladı, adi suçlar ve cinayetler açısından. Yani insanlar bu kadar çürümüş. Eskiden Nataşa’nın temiz bir anlamı vardı Rusça’da. Bizde Ayşe, Fatma, Zeynep neyse Rusya’da da Nataşa oydu. Ama ne demek şimdi Nataşa? Bizim gibi toplumlarda birine Nataşa dense ölümcül kavgalar çıkar değil mi? Demek ki o hale getirdiler insanları. Doktorundan olimpiyat şampiyonuna ve şampiyonalarda dereceye girmiş sporcularından mühendisine kadar fuhuş yapmak için döküldüler emperyalist ülkelere. Değerler kalmamış ki artık... Sadece hayvanca; daha fazla lüks araca gerece, nesneye ulaşmak amaç olmuş. Başka bir önem, değer kalmamış hayatlarında insanların.
Derleniş YayınlarıKitabı okudu
Sevgi üzerine - Küba
Küba niye yıkılmadı? Bakın küçücük bir ülke hem yüzölçümü, hem insan gücü açısından değil mi? Ama o Che’nin ülkesi, Fidel’in ülkesi, Camilo’nun ülkesi… Ve onlar ne mutlu ki, Camilo ve Che erken gitmiş olsalar da, Fidel uzun süre o devrimi yönetebildi gerektiği şekilde ve hâlâ da aramızda. Onlar insan yüreği taşıyorlar, arkadaşlar. Onların yüreği sevgi dolu. O yüzden başhaydudun hemen burnunun dibinde dimdik ayaktalar; meydan okumaya devam ediyorlar.
Derleniş YayınlarıKitabı okudu