"Sevgi bilmeyen kimse, ömrü boşa eskitir. Sevgi bütün dünyaya ezelden bir vergidir. Ey sevgi âleminde hiç bilgisi olmayan! İyi bil ki dünyada hayat yalnız sevgidir." - Ömer Hayyam
Ne vurucu dizeler değil mi, yoldaşlar?..
İşte burada Hayyam, bizim Marksist-Leninist, devrimci düşüncelerimizle birebir örtüşür. Sevgi deyince biz yaşamı; doğasıyla, bitkileriyle, hayvanlarıyla ve de insanlarıyla ayrılmaz bir bütün olarak görmekteyiz. Ve tümünü eksiksiz bir şekilde sevmekteyiz. Yani sevgi deyince varlık sevgisi dört parça: Bir: Cansız diye bilinen (aslında cansız da olmayan) doğa. Yani denizler, ormanlar, dağlar, ırmaklar, tarlalar, vadiler, ovalar, diyelim buna. Ve bunun dışında bir de canlılar dünyası var, bildiğimiz gibi. O da üçe ayrılır: İki: Tüm bitkiler, Üç: Tüm hayvanlar ve Dört: İnsanlar. Bu dörtlüyü, ayrılmaz bir bütün olarak görmekte ve tümünü de sevmekteyiz. Yani nasıl sevmeliyiz? Tıpkı bir karıncanın, bir kelebeğin, bir arının çiçeklerden gıdasını alırken yaklaştığı gibi yaklaşarak sevmeliyiz doğayı ve canlıları.