Levinas Okumaları

Robert Bernasconi

Levinas Okumaları Sözleri ve Alıntıları

Levinas Okumaları sözleri ve alıntılarını, Levinas Okumaları kitap alıntılarını, Levinas Okumaları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öteki ile ilişkideki sorumluluk hiçbir zaman tamamlanamayan bir sorumluluktur. Bu bağlamda Levinas’ın koşulsuz sorumluluk fikri ev sahibi ile misafir ilişkisini tersine çeviren koşulsuz misafirperverlik deneyimi ortaya çıkarır. Bu koşulsuz misafirperverlik deneyimi, Levinas’a göre yabancıyı evinde ağırlamakla mülksüzleşmeyi tecrübe etmek ve kendini kökünden sökülmüş olarak bulmaktır.
Ben, etik ilişkide, başkasıyla, kendi ihtiyaçlarından ayrı olan bir arzuda karşılaşır. Etik ilişkide ben başkasına, ihtiyacı olduğu için değil; onun ihtiyaçlarını karşılamak için yaklaşır. İhtiyacın söz konusu olmadığı arzu, başkasının ihtiyaçlarına yönelmiş bir arzudur.
Reklam
Levinas düşüncesinde, yüz yüze ilişkide ötekinin yüzüne karşı bir sorumluluk taşıdığımızı hatırlayalım. Ama Levinas dünyanın iki kişiden ibaret olmadığının farkındadır ve bu nedenle diğer ötekilerden yani üçüncü taraftan söz etmiştir. Peki üçüncü taraf yüz yüze ilişkide nereye denk gelir? Levinas felsefesi için ben-öteki ilişkisinde üçüncü taraf vazgeçilmez bir unsur olmakla birlikte Levinas bu kavramını farklı yazılarında birbirinden farklı anlama gelecek şekilde kullanmıştır. Tümlük ve Sonsuzluk’ta Levinas’ın üçüncü tarafı, ben-öteki ilişkisine “dışarıdan bakan bir gözün imkansızlığı” veya ötekinin yüzünde gördüğüm “tüm insanlık” anlamına gelecek şekilde kullanır.
Çokça müthiş tespitler çıkıyor...
Düşünüre göre adalet, yeni bir tiranlık oluşmaması için her zaman başka bir yerden sorgulanmalıdır. Burada durağan bir adalet söz konusu değildir. Tamamlanan bir adalet anlayışı yerine daima sorgulanması gereken bir adalet anlayışı vardır. Daha önce sözü edilen yersiz yurtsuzlaşma ve etik ile politikanın bağımsızlığının garantisi ve etik ile politikanın içsel olarak mümkün olduğu devlet tipi liberal devlettir.
Levinas’ın etiği, ödev, hak gibi kendilikte kaynağını bulan kavramlardan ziyade, direkt olarak ötekiden gelen talepleri duyabilme üzerinedir. Ona göre etik, sorulara cevaplar bulan değil, soru sorandır; tıpkı ötekinin sürekli ben’i sorguya çekmesi gibi, bu yönüyle yargıdan ziyade şüpheyle ilişkilidir.
Etiğin görevi, vicdanı rahatlatmak değil, tersine rahatsız etmek olmalıdır. Başka ifadeyle hedeflenmesi gereken; “yerine getirilmesi gücümüz dahilinde olan şeyleri talep eden ve özneyi tüm sorumluluklarını yerine getirmekten doğacak doyumu hedeflemeye davet eden” bir etik değildir.
Reklam
Mükemmel Tespit.
Metafizik hareketin kendi varlığının dışında gitmeyi istediği bu dünya, bir öte dünyadır. Levinas yaşamın ötesinde yer alan aşkınlık düşüncesine karşı, içinde “ben”in korunduğu bir aşkınlık aramaktadır. Levinas'ın bu tür bir aşkınlığı betimlemek için kullandığı dışkınlık (excendence) kavramı, gidilecek özel bir yer olmasa da kendi varlığının hapishanesinden çıkma arzusu olarak anlaşılır.
Levinas'a göre siyaseti kurtaracak olan şey, siyasetin etikle olan bağlarını yeniden kurmaktır.
Levinas başka’yı küçümseme ve tanımamanın ötesine, yani onu takdir etme ve ele geçirmenin ötesine, onu kavramanın ve bilmenin ötesine götüren olumlu hareketi metafizik veya etik olarak adlandırır. Levinas’ın etiği böylelikle hem mevcudiyeti ve evrenselleştirmeyi yerinden eder, hem de ötekine karşı sorumluluğun ve ötekiyle farklı bir ilişkinin kapılarını aralar.
“İnsan hakları savunusunun, devletin dışında, politik bir toplumun dışında bir tür yersiz yurtsuzlaşma, tıpkı Eski Ahit’teki politik güçler karşısında peygamberliğin işgal ettiği gibi bir yersiz yurtsuzlaşma konumuna karşılık geldiği anlamına da gelir bu (ve bunun vurgulanması önemlidir). Bu konumda bir teyakkuz vardır ki, siyasi akıldan tamamen farklıdır, bir sarihlik vardır ki, evrenselliğin biçimciliğine cevaz vermekle sınırlı değildir, adaleti kendi sınırları içinde ayakta tutar.”
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.