Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Limon Masası

Julian Barnes

Limon Masası Sözleri ve Alıntıları

Limon Masası sözleri ve alıntılarını, Limon Masası kitap alıntılarını, Limon Masası en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Acıyı ne iyileştirir? Zaman, diye yanıt verir bilgelik taslayan yaşlılar. Daha iyisini bilirsiniz siz. Zamanın acıları her zaman iyileştirmediğini bilecek kadar bilgesinizdir.
Ama bütün aşklar bir yolculuğa gerek duyar. Bütün aşklar simgesel olarak bir yolculuktur ve bu yolculukların vücut bulmaya gereksinimi vardır.
Reklam
Yaşam boyu kaleme aldığı yazıların çoğu gibi, aşkla ilgiliydi piyes. Ve yaşamında ne olmuşsa, yazılarında da o olmuştu: Aşk yürümemişti. Aşk kibarlık yaratabiliyor ya da yaratamıyor, kendini beğenmişlik duygusunu tatmin ediyor ya da etmiyor, cildi temizliyor ya da temizleyemiyordu; ama şu kesindi: Mutluluğa götürmüyordu aşk; hep bir duygu ya da niyet eşitsizliği söz konusuydu. Aşkın doğası buydu. Hiç kuşku yok ki, en derin heyecanlara yol açması, onu baharın ıhlamur çiçekleri kadar taze kılması ve işkence çarkına gerilmiş bir hain gibi acı çektirmesi anlamında "yürümüştü" aşk. Ona, beklentilerin insanı yutan çılgınlığını, başarısızlığın perişanlığını, pişmanlıkların sızlanmalarını ve anıların budalaca hoşnutluğunu öğretmişti. Aşkı iyi tanıyordu. Kendini de iyi tanıyordu. Otuz yıl önce, kahramanı Rakitin'in ağzından aşk konusunda vardığı sonuçları okur kitlesine şöyle aktarmıştı: "Bence Aleksey Nikolayeviç, mutlu olsun mutsuz olsun her aşk, kendinizi ona tümüyle verdiğinizde, gerçek bir felakettir."
"Kütükler konusunda, insanlar için olduğundan daha seçicisin." "Kütükler sevgilim, birbirinden çok farklıdır."
Barbro kendi kendine, bizler ahır bölmelerimizdeki atlardan başka bir şey değiliz, diyordu. Bölmelerin numarası yok, ama öyle olsa bile yerlerimizi biliyoruz. Başka bir yaşam yok.
Gençken, eleştiriler beni incitirdi. Şimdi, melankolik bir ruh hali çökmüşse, yapıtlarım hakkında yazılan hoş olmayan yazıları yeniden okuyor ve son derece neşeleniyorum. "Şunu hiç unutmayın, dünyada bir eleştirmen adına dikilmiş bir heykelin bulunduğu hiç bir şehir yok," diyorum meslektaşlarıma.
Sayfa 190Kitabı okudu
Reklam
Hissettiğiniz kadar genç mi, yoksa göründüğünüz kadar yaşlı mıydınız?
Sayfa 69 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Hapishane arkadaşlarım ya deli ya sağır. Ben, tıpkı Fèlicitè gibi, sağırım. Maalesef deliler sağır değil, ama ben kim oluyorum da sağırların deli olmadıklarını söyleyebiliyorum?
Sayfa 127Kitabı okudu
Şu kesindi: Mutluluğa götürmü­yordu aşk; hep bir duygu ya da niyet eşitsizliği söz konusuydu. Aş­kın doğası buydu.
Sayfa 83 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
"Erkekler yap­mak istemedikleri bir şey söz konusu olduğunda hep ‘başımın etini yeme’ sözcüğünü kullanırlar"
Sayfa 163 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hayal kurması gerekmiyordu, çünkü şimdi her şey açık, gerçek ve kararlaştırılmıştı.
"Kırk yaşından sonra ya­şamın temelini özetleyecek olan tek sözcük var: Vazgeçiş."
Sayfa 85 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Mutlu olsun mutsuz olsun her aşk, kendinizi ona tümüyle verdiğinizde, gerçek bir felakettir.
Sayfa 83 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Bizler önceki yüzyılın bu sahte inceliklerle dolu becerik­sizleriyle alay ederken, kendimizi bir sonraki yüzyılın alaylarına karşı da hazırlamalıyız. Nasıl oluyor da bunu hiç düşünmüyoruz?
Sayfa 87 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
"Ağaçlar tıpkı insanlar gibidir," demişti. "Ol­ gunluğa erişmek yetmiş yıl alır ve yüzden sonra yararsızdır."
Sayfa 33 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
194 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.