Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Madame Bovary

Gustave Flaubert

En Yeni Madame Bovary Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Madame Bovary sözleri ve alıntılarını, en yeni Madame Bovary kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sen yanımda olduktan sonra aşamayacağım ne çöl vardır, ne uçurum, ne de okyanus. Beraber yaşadıkça, bu, her gün daha sımsıkı, daha tam bir kucaklaşma olacak. Hiçbir şey bize sıkıntı, endişe vermeyecek, hiçbir şey bize engel olmayacak.
Kocası, yanında uykuya dalarken, o başka rüyalara gözlerini açıyordu.
Reklam
“Gözkapakları, içinde gözbebeklerinin kaybolduğu uzun âşıkane bakışları için mahsus biçimlenmiş gibiydi.”
Bana öyle geliyor ki, balona binmiş de bulutlara doğru yollanmış gibi olacağız.
Neden birbirimizle tanıştık? Hangi rastlantı bunu istedi? Hiç şüphe yok, birbirine kavuş­mak için akan iki nehir gibi, aradaki mesafeye rağmen, ikimizin de üstünden kayıp gittiğimiz inişler bizi birbirimize doğru itti.
Saat gece yarısını çalınca, beni düşüneceksin
Reklam
“Kadın birine ne kadar bağlanırsa, ötekinden o nispette nefret ediyordu. ”
“Birbirlerine sarıldılar, bütün hınçları bu öpüşmenin sıcaklığı içinde, kar gibi eridi gitti.”
“Ruhunun bütün lüks içgüdüleri, bütün mahrumiyetleri, evlenmenin, evliliğin bayağılıkları, yaralı kırlangıçlar gibi çamura düşen hülyaları, bütün arzu ettiği, bütün istemediği, bütün elde edebileceği şeyler hatırına geldi. Niçindi, niçindi?”
Reklam
Ancak aşkı yüzünden ıstırap çekiyordu, can çekişirken, hayatlarının kanayan yaralarından akıp gittiğini hisseden yaralılar gibi, o da, ruhunun yalnız bu hatıradan boşaldığını duyuyordu.
Sayfa 344Kitabı okudu
“Aşktan daha sağlam bir şeye dayanmaktan başka da bir şey istediği yoktu zaten.”
Babasının yanı başında, ocağın karşısındaki arkalıksız iskemleye oturmuş, elindeki değneğin ucunu çıtırdayarak yanmakta olan sazların aleviyle yaktığı günler ne kadar geride kalmıştı!.. O günlerde ne büyük mutluluk vardı! Ne hürriyet! Ne ümit! Ne hayal bolluğu! Şimdi bunlardan hiçbiri kalmamıştı.
“ona teslim olmaktan pişmanlık mı duyduğunu, yoksa, aksine onu daha mı çok sevmek istediğini bilemiyordu. Kendini zayıf hissetmekten duyduğu zillet, şehvetin ılımlaştırdığı bir kin haline geliyordu. Bu, artık bir bağlılık değil, adeta devamlı bir baştan çıkarılma haliydi”
“Artık, ne eskisi gibi, Emma'yı ağlatan tatlı sözler, ne de onu çıldırtan ateşli okşamalar kalmıştı. Öyle ki, Emma'ya, içine dalıp yaşadığı o büyük aşk, yatağı tarafından emilen bir nehrin suyu gibi, vücudunun altında azalır, tükenir gibi geldi ve kadın, nehir yatağının çamurunu fark etti. Buna inanmak istemiyordu, sevgisini artırdıkça artırdı. Rodolphe ise, kayıtsızlığını gittikçe daha az gizler oldu.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.