Mahalle Kahvesi kitaplarını, Mahalle Kahvesi sözleri ve alıntılarını, Mahalle Kahvesi yazarlarını, Mahalle Kahvesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu şehir laubaliliğin, kötülüğün, ikiyüzlülüğün kaynaştığı bir şehir. İyi insanları yok mu? Dolu ama nasıl çekilmişler, nasıl ürkmüşler, nasıl kapanmışlar bir yere? Neredeler?
-Sen ne olacaksın büyüyünce?
-Ben mi? dedi.
-Ben, dedi, boyacı olacağım.
-Ne boyacısı?
-Kundura boyacısı.
-Neden kundura boyacısı?
-Ya ne olayım?
-Doktor ol, dedim.
-Olmam, dedi.
-Neden?
-Olmam işte.
-Neden ama?
-Doktoru sevmem ki.
-Olur mu ya? Bak, dedim. Doktor sevilmez olur mu?
Tabii sevmem, dedi. Annem hasta oldu. Evimize geldi. Kumbaramızı kırdık. Bütün yirmi beşlikleri ona verdik. Sonra çeyrekler kaldı. Onlarla da reçeteyi yaptırdık. O da zorlan.
- Ama annen iyileşti.
-Annem iyileşti ama paramız gitti. İki gün yemek yemedim ben.
Ama kargalar vardı, insana düz, karlı ovaları hatırlatan boğuk tren sesli kargaların yüksek dallarda gagalaştıklarını, kavga ettiklerini, sonra da bağırışıp yurt özlemi çağrıltıklarını duydum. Mısırsız tarlaların feryadını, bir kıtlık marşını besteliyorlardı.