Bu hem bir inceleme hem de bir inceleme eleştirisi. Bu kitaba, olumsuz yönde eleştiri yapılamaz. Bunun neden olduğunu üç temel başlıkta açıklarken, makalat hakkındaki görüşlerimi de yazmış olacağım.
Öncelikle (i) kitap, onu çeviren Mehmed Nuri Gençosman tarafından, yazarın Şems-i Tebrizi olmadığını altını çize çize belirtiyor. Kitap, müridler tarafından, üstelik kötü bir şekilde bir araya getirilmiş bir muhabbet dökümü olarak görülmeli. Eğer girişi doğru şekilde okursanız, bütünlük beklentinizi buna göre aramanız gerektiğini anlarsınız.
Ardından, (ii) Şems-i Tebrizi'nin konuşmaları olduğu için, görüşler gayet açık, sivri olabiliyor. Bunun da bir sır olmadığı açık. Şems'in tarzı, zaten kendi tarafından teyid edilmiş bir bakış açısı. Bunu kendi de biliyor, Mevlana da biliyor, onu takip edenler de biliyor.
Ve son olarak, (iii) neden bu kitabı sonuna kadar okumalısınız; Makalat, Mesnevi'ye de hikaye ve öykü vermiş bir kitap. Tasavvuf bir engin deniz. Bizim (ve benim gibi ilahiyatın/Tasavvuf'un ana merak konusu olmadığı okuyucuların) açılacağı bir deniz değil. Fakat madem bu kitap ile mana dünyasına misafir olma şansımız var, kendimizi bir de bu aynada neden görmeyelim?
Şimdiden iyi okumalar; Okumak hepimize iyi gelecek.