Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Merve Cura

Merve Cura
@BaykushMc
Pişman olmak için geçti ve yaşamak için sevmekti hakikât.
Türk Dili ve Edebiyatı Lisans/Pedagojik Formasyon
Akşehir/Çumra/Aksaray
16 Aralık 1996
412 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
Güçlü olmak istiyorum güçlü görünmek değil. Mutlu olmak istiyorum, mutlu görünmek değil. İyi olmak istiyorum iyi görünmek değil... Ne çok görüntüyle alâkalı her şey, görünene ait sanki yaşam. Hâlbuki görünmeyenin elinden akıyor zaman. Görünmeyenden alıyoruz tüm varlığımızı, yaratılışımızı. Görünmek adına her şeye bürünüyoruz ve eziyoruz ayaklarımızın ve gururumuzun altında her şeyi. İnsan olmak adına insan olmaktan çıkıp var ediyoruz kendimizi. Güzel dışında hiçbir şeye yaşam hakkı tanımıyoruz. Güzellik de belli bir kesimce kısıtlanmış alana hitap ediyor. Herkesin güzel bulduğu şeyi sahipleniyoruz ruhsuzca. Samimiyet, merhamet ve değer yargılarını değersizleştiriyoruz sahip olmadığımız için. Şöyle düşünüyorum da ben ötekileştirdiğiniz o kişiyim. Kimseyi kendi düşüncelerimin altında ezmeye çalışmadım. Kendi güzelliğimi kimsenin önünde bulmadım; gördüğüm her şey daha güzeldi benim için. Daha güçlü hissetmek için kimseyi de ezmedim. Ego savaşım bir başkasının yıkımı olmadı. Çocukluğumdaki gibi kalmayı istedim hep. Öylesine olduğum gibi, içimden geldiğince, çaba sarf etmemiş çocuk kalbimle. Neden iyi şeyler terkediliyor hep, neden olduğuna sahip çıkmadan olacağının peşine düşüyor insan. Kavgam bitmedi, bitmeyecek hatta kendimle bile. Evrildiğim her şeye, herkese karşı çocuk yanım savaşta olacak. Ne zaman kendimden gitsem yine kendime doğru kosacağım. Çocuk adımlarımla, çocuk şarkılarımla, çocukken sevdiklerimle. Şimdi nasılım bir yanım hâlâ o günlerimden kalma, bir yanım büyüyor bir yanım eksik ve o çocuktan eksilmiş...🦉✍🏻
Reklam
Ben benim yapamadıklarımı yapan insanları hiç kıskanmadım aksine benim için hep örnek oldular. Cesaretlerine hayrandım, kararlarına hayrandım ve dahi güçlü oluşlarına. En mühim şey danışmaktı benim için, neyi nasıl yaptıklarıydı. Bana yol gösterecek olanları izledim ve izleyecegim daima. Bu benim varlığımdan bir şey eksiltmez, benim yabancı olduklarımı ve alışkanlıklarımı değiştirir. İnsanın hayatında değerli bir şeydir ki bir ayna bekler seni yolda. Yolunda seni bekleyen her türlü şeyi yansıtır, aydınlatır en parlak olanından. Bir Güneş gibi sana açar bir güneş gibi seni aydınlatır. Tıpkı bir Güneş gibi evrenseldir ve evrendendir.
Bir gün siz de yok olacaksanız sevmeyin beni... Bir film daha nasıl anlatabilir ki yalnızlığı ya da sevgisizliğin insanı dönüştürdüğü yüzünü. Kaçımız hayalini kuruyor kaçımız kimin peşinde umut kırıntılarını arıyor. İçinde barındırmadıkları kaç duyguyla daha yüzleşeceğiz. Kaç duygumuzla birlikte daha ne kadar yalnız kalacağız. Evet sonu olmayan bir film bu, bu da başından belli. Hangi duygunun eşiğine gelsem yanımda biri oluyor hangi duyguyu yitirsem o da bitiyor. Sevmek meselesi mi bu insan olmak mı yahut sahip olmadıklarımız mı? Belki de insana en büyük ceza insan olmaktır belki de yaşamın trajedisi de budur işte: SANA BENZEYEN AMA SENİN YIKIMIN OLAN BİR BEN...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
377 syf.
·
Puan vermedi
Sanat Nedir?
Sanat Nedir?Lev Tolstoy
8.3/10 · 1.213 okunma
"kitabın yazgısı, onu okuyanların anlayışına bağlıdır."
Sayfa 363Kitabı okudu
Reklam
Yeryüzünde dolanan bir ayna idi ayaklarım. Nereye bastımsa yansımasını gördüm rüyaların. Meğer ki alemde iyilikten alâ güzellik kötülükten alâ çirkinlik yokmuş. Dönmekte acele etmeyen dünyada acele ile dönen bir Adem'dim ben. Dünya milyar yıldır akışındayken ben üç günlük ömrümün telaşındayım. Sevginin inceliğinde elendi ruhum, bedenim perde aralığında yorgun. Bir hediye ile verilmiş dost, insana nasip olmayan bir sevgi, bilgide yoğrulmuş bir hoca ve düşünen bir akıl düşmüş hisseme. Benim dünyadan nasibim böyleyken, ahireti merak ederim var mı yolum...🦉
O kahredici ruhsal yalnızlık... ve bireyi öbür insanlardan ayıran, yalıtan sınırlar... yazarın sözleriyle söyleyecek olursak, bedensel olarak ne kadar yakınına varırsan, duyacağın acının da o kadar büyüyeceği sınırlar...
Sayfa 273Kitabı okudu
Dünyayı, maddi dünyayı nasılsa, öyle görür; ona göre dünyamız dünyaların en iyisi değildir; bununla da kalmaz Maupassant, -Horla'da son derece çarpıcı bir biçimde dile getirdiği gibi- aklın da, aşkın da isterlerini yerine getiremeyen, bambaşka bir "şey"olarak görür dünyayı; ona göre bir başka dünya daha vardır ya da hiç değilse insan ruhunun böyle bir başka dünyaya gereksinimi vardır.
Sayfa 273Kitabı okudu
Bu olayı böyle ayrıntılarıyla anlatmamın nedeni, kuşku duyulmaz bir gerçekliği vurgulamasından dolayıdır: Genellikle, çoğunluğun yararı gibi gerekçelerle vicdanınıza ters düşen bir kurumla uzlaştığınızda kendinizi kaçınılmaz olarak, çoğunluğun yararına bir şey yapmak şurada dursun, onaylamadığınız bir kurumun yasallığını benimsemiş, hatta bu kurumun neden olduğu kötülüklere ortak olmuş durumda bulursunuz. Bir uzlaşmanın beni içine sürüklediği yanlışı hiç değilse bu açıklamayla düzeltebildiğim için memnunum.
Sayfa 254Kitabı okudu
Çağımızda sanatın görevi, insanların esenliğinin onların bir araya gelmelerinde, birleşmelerinde olduğu gerçeğini akıl alanından duygu alanına geçirmektir; sanatın akıl alanından duygu alanına geçireceği bir başka gerçek de, varlığını sürdürmekte olan şiddetin egemenliğinin yerini ilahi egemenliğin, başka bir deyişle hayatımızın en yüce amacı olarak bizlere sunulmuş olan sevginin egemenliğinin alması gerektiğidir.
Sayfa 231Kitabı okudu
Reklam
24.03.2024 Sıyırdım kendimi öylesine verilmiş sözlerden, öylesine kurulmuş cümlelerden. Öyle bir varlık ile inşa olmuş ki ruhumun sınırları bile, hangi inançsız bedenin sözüne inanır ki yemin etse bile. Zaman yok mekân canımdan öte bir yerde, kelime tutmuş kendini, mürekkep kanıyor. Sözler göklerden ağlıyor yalan bir tehditle. Dost aynasında doğuyor Güneş bir tek, Ay Güneş'in etrafında yek. Gözlerimin perdesinde bir keder kendini ele veriyor, kaderim görülmemiş bir sabırla direniyor. Ne çaresizim, ne varlıksızım ne de uzağım ateşin gölgesinden. Gün bitmez benim için; dünde, bugünde, yarında umudum için. Kıvranırım aklımın sınırlarında, çıkamam bilmem ne için. Gönül aklı geçemez, sınır edep için. Ama durmaz da yerinde vuslat yakındır, ey nefis sakın kendini zamaneden bir nefes al ve dur. ✍🏻 MC.🦉
İlerlemenin iki ayağından biridir sanat. İnsanoğlu, sözcükler aracılığıyla düşüncelerini, imgeler (sanat) aracılığıyla da duygularını iletir öteki insanlara yalnızca şimdiyi değil, geçmişi ve geleceği de kapsayan bir iletişim söz konusudur burada.
Sayfa 193Kitabı okudu
Eğer insanlık ileri doğru hareket ediyorsa, bu hareketin doğrultusunu gösterecek bir kılavuzunun bulunması gerekir. Bu kılavuz dindir ve bu her zaman böyle olmuştur.
Sayfa 176Kitabı okudu
Duygu ne denli açık, net bir biçimde aktarılırsa, geçiş de o denli etkin olur, çünkü bilincinde sanatçıyla kaynaşıp bütünleşen algılayıcı, kendisine sanatçıdan geçen duygudan o denli büyük tatmin duyar: Ona öyle gelir ki, nicedir bildiği, tanıdığı, yaşadığı bir duygudur bu ve ifadesini ancak şu anda bulmuştur.
Sayfa 169Kitabı okudu
Aktarılan duygu ne denli özel, sıra dışıysa, algılayanı da o denli şiddetle etkiler.
Sayfa 169Kitabı okudu
1.585 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.