Makyajlı Kadın
Refik Halid KarayMakyajlı Kadın Sözleri ve Alıntıları
Makyajlı Kadın sözleri ve alıntılarını, Makyajlı Kadın kitap alıntılarını, Makyajlı Kadın en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Koyda sabah oluyordu. Sular demin mürdümeriği rengindeydi; şimdi çağlabademi gibi, tüylü ve buzlu bir yeşile boyandılar, daha sonra gökyakutun, en soğukta bile iç hararetini muhafaza ettiği sanılan ve mavi bir kan damlasını andıran ılık rengini aldılar; bundan da vazgeçtiler, zannettim ki, bir çam ormanı, yan yatmış, bilmediğim bir tesirle fıkırdayarak eriyor: 'Anladım,' dedim, 'tabiat kullanacağı boyaların tecrübelerini burada yapıyor. Hilkatin laboratuvarındayım!'
Dalgalar hışıldadılar, sözümü alkışladılar."
Sayfa 8 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Civciv, ilk günlerinde, iki tane Çin çöpünden ayak takılmış bir hazır lop yumurta sarısının canlanmışıdır...
Sayfa 193 - İnkılap Kitabevi.
...sabah, akşam...beyninizi neşeli fikirlerle fırçalayıp parlatarak sıhhatinizi korumaktan geri kalmayınız!
Sayfa 133 - İnkılap Kitabevi.
Hey gidi deni(alçak, kötü) dünya hey! Nesine güvenilir ki... Bugün hep, yarın hiç.
Sayfa 94 - İnkılap Kitabevi.
“Sonbahar bir asma, ilmiğe geçirme, ipe takıp sallandırma mevsimidir.
Sakın bunu fena manaya almayınız, demek istiyorum ki, bu mevsimde kırmızı biber ve sucuk ipe dizilir pastırma ilmiğe geçirilir, üvez ve ayva hevenk yapılıp çardağa, tavana asılır bu suretle şurada burada, renk renk, şekil şekil, iştah verici yiyecek askılarına rast gelinir. Ayrıca naftalinli sandıklardan çıkarılan kışlık elbiseler, mantolar ve kürkler de havalandırılmak için balkonlara asılmıştır, her tarafta bir sallandırma faaliyeti göze çarpar. En büyük bayramımız da yine bu mevsime tesadüf ettiği için şehirler bayraklarla donanır, bayrakların kırmızılı beyazlı dalgalanmaları sonbaharın renk cümbüşünü bir kat daha arttırır ve benim sonbaharda keyiflenmeme hak kazandırır.”
Sayfa 209Kitabı okudu
“Baharda yapraklanan ağaçlara sormak isterim: "Ne oluyorsunuz? Bütün kış çırçıplak soyunup sonra havalar ısınırken kürklere bürünmek? Ne mantıksızlık ve ne akıl denksizliği!" Bunun içindir ki çam, servi, mazı cinsinden her zaman giyinmiş, izanlı ve edepli ağaçlara karşı -ağırbaşlı insanlar hakkında beslediğim- bir saygı duyarım. Görüyorsunuz ki ağacın da insanlar gibi bir kararda duranına, dönek ve değişir, olmayanına, her devrime aynı vakalarla göğüs gerebilenine, karakterlisine az rastlanıyor!”
Sayfa 188Kitabı okudu
Niçin birçok kimseler evlerinde oturamayıp kahvelere, komşulara, gezmelere, kulüplere, kumar masalarına, çekiştirme toplantılarına can atarlar? Yolda sizi yakalayıp insafsızca çene çalarlar? Vapurlarda, tramvaylarda, yanındakilerle konuşma vesileleri ararlar? Tek başlarına fikirlerini işleterek bildikleriyle gördüklerinden eğlence konusu çıkaramadıklarından.
...Bundan ötürü öyleleri sırnaşık mahluklardır yahut insan cinsinin sarmaşıklarıdır; ille bir başkasına tırmanırlar.
Sayfa 135 - İnkılap Kitabevi.
Ben ağlamış suratlı ne insan,ne mevsim,ne manzara severim.
“Rahatını bilen adam -biraz kuru hayat sürmekle beraber- gemiyi duvarda, suyu bardakta, tavuğu dükkânda gören, kedi ile köpeği akraba evinde seven ve kanaryayı da komşusunda dinleyendir!”
Sayfa 214Kitabı okudu
“İstanbul'dan güzel şehir dünyada yoktur. Hele şu denizdeki renklere, menevişlere, gölgelere, koşup kaçışan dalgacıklara, açıktaki ürpermelere, kıyıdaki serpintilere, letafete bak; yelkenlinin keyfini seyret. Ya Adaların görünüşü, Katırlı Dağlarının yeşilliği... Yok, insaf etmeli, insan bu memlekette içmez de nerede içer?”
Sayfa 96Kitabı okudu