Ne kadar çaba göstermem gerektiği konusunda önüme sınırlar koysalar öyle rahat ederdim ki. biri keskin sınırlar çizse üzülmek yerine müteşekkir olurdum. Cephedeki askerlerin istediği tek şeyin doğru dürüst bir uykudan ibaret olduğunu okumuştum kitabın birinde. O bahsettiği askerlere acımıştım acımasına ama bayağı da imrenmiştim. Baş belası gibi dönüp duran bu sevimsiz, ipsiz sapsız düşünceler selinden kendini kurtarıp sadece uykunun hasretini çekmek. Nasıl da temiz ve sade. düşüncesi bile ferahlatıcı.