Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Manhattan Transfer

John Dos Passos

Manhattan Transfer Hakkında

Manhattan Transfer konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
7.7/10
4 Kişi
16
Okunma
5
Beğeni
2.098
Görüntülenme

Hakkında

bir kız üniversite birde öldü gözlerimin önünde gözleri çok güzeldi. saçları marmara çizdi asfalta, görmeliydin bunları söyledi yoldan geçen bir çocuk aralarına alınmadığı için kirpilerin
Tahmini Okuma Süresi: 14 sa. 17 dk.Sayfa Sayısı: 504Basım Tarihi: Mayıs 2017İlk Yayın Tarihi: 1968Yayınevi: Hece Yayınları
ISBN: 9786059556279Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 45.8
Erkek% 54.2
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

John Dos Passos
John Dos PassosYazar · 7 kitap
John Dos Passos (1896-1970) New Yorklu ünlü ve varlıklı bir avukat olan babasıyla, Virginialı seçkin ve soylu bir kadın olan annesi, ancak John on altı yaşına geldiğinde evlenebilirler. Çocukluk yıllarını annesiyle Avrupayı dolaşırken arada babasıyla Avrupa otellerinde buluşarak geçirir. Kendi deyimiyle otel çocuğudur. 18 yaşına geldiğinde babası ölür. 1916da Harvardı bitirince okumak için İspanyaya gider ancak ambulans sürücüsü olarak orduya ve savaşa katılır, cepheleri dolaşır. Savaşı dolaysız olarak tam da içinden yaşar. Three Soldiers (Üç Savaşçı) savaş izlenimlerini yansıttığı ilk romanıdır. Ona göre savaş hayal ürünü bir pazardan yararlanmak uğruna delikanlıların gencecik bedenlerini kurban eden, vahşet ölçüsünde çıldırmış uygarlığın son atağıdır. 25 yaşında genç bir yazar olarak İstanbula gelir. Tıpkı çağdaşları ve arkadaşları olan Sinclair Lewis, Ernest Hemingway, F. Scott Fitzgerald gibi o da tüketim hırsına kapılmış ve başka her şeye kayıtsız kalan Amerikan kültürünü acımasızca eleştirir. Kapitalist endüstrinin zorbalığı karşısında duyduğu öfke ve acı, başyapıtı olan A.B.D. üçlemesinde açıkça görülür. Jean Paul Sartre için, Çağdaş en büyük yazar Passostur. Onun aynı zamanda ölümü o güne kadar en iyi anlatan yazar olduğunu söyleyip şöyle der: Ölüm üzerine çok şey söylemez, yalnızca Öldü, der ama ondan sonra yazdığı her sözcük açık mezara atılan bir kürek topraktır.