Konusu aşk olan bir kitabı okumak bana her zaman zor gelmiştir.
Aşkı bilmediğimden değil; onun tanımının bu kadar çeşitli bu kadar renkli olabileceğini görmek şaşırtır beni.
Tutkulu aşklar, saf aşklar, tek taraflı aşklar, umutlandıran ya da un ufak eden eden aşklar gibi. Tunuslu Mahfut ve Fransız Marie-Claire’in aşkı ise alaca.
Pek çok renk var, kendi renklerini korumaya da devam eden.
.
Tunuslu yazar Habib Selmi, yaralı iki karakter çiziyor. Kitabın ismi beni çeken ilk şey olmuştu ve beklentim kokular yönündeydi. Unutamadığım kokuları canlandırmıştım aklımda.
Beklediğimin aksine inişleri çıkışları olan bir çiftin günlerine konuk oldum. Kötü müydü? Hayır. Ancak beklediğim kadar derinlikli de değildi. Örneğin bu çiftten ziyade Mahfut’un yitirdiği annesini daha çok merak ettim ve de Marie-Claire’in arabalara düşkün babasını..
.
Fırtınalı bir aşk, birbirini yavaş yavaş ve sezdirmeden değiştirmeye çalışan bir çifti okumak isterseniz; Marie-Claire’nin Kokuları’nı tavsiye ederim.
.
Celal Demirel çevirisiyle. Kapak resmi ise Akseli Gallen-Kallela’nın Genç Bir Kadının Yüzü adlı çalışması~