Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Marksizm Tartışmalarına Marksist Bakış

Deniz Adalı

Marksizm Tartışmalarına Marksist Bakış Sözleri ve Alıntıları

Marksizm Tartışmalarına Marksist Bakış sözleri ve alıntılarını, Marksizm Tartışmalarına Marksist Bakış kitap alıntılarını, Marksizm Tartışmalarına Marksist Bakış en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öncelikle şunu sormalıyız. Bu fiziksel olarak mümkün müdür? Yani kapitalizm, sonsuza kadar yaşayabilir mi?
Marksizm, sadece kapitalizmin tahlilinden ve eleştirisinden ibaret değildir. Marksizm, bir tarih ve toplum kuramıdır; kendi içinde tutarlı ve bütünlüklü ekonomik, siyasal ve felsefi bir görüştür.
Reklam
Görebilen gözler için, kapitalizmin ne olduğunu, kapitalist-emperyalizmin ne olduğunu çıplak gözle görüyor. Anlaşıldı ki kapitalizm, fazladan ömür süren bir ucube sistem olarak, insanlığın gelişimin önünde bir tarihsel engeldir, sökülüp atılması gereken bir artıktır.
Kapitalist emperyalizm, bir dünya sistemi olarak fazladan ömür sürmektedir. Fazladan ömür sürmesi, anti-komünist savaş ile sağlanmıştır. Fazladan ömür süren her varlık, bir miktar “hilkat garibesine” benzer. Kapitalist emperyalizm, tam bir yaratığa, bir canavara dönüşerek yaşıyor.
Sosyal çürüme ve çözülmelerin dibe vurduğu dönemlerde, diyalektiğin yasalarına göre bazı imkan ve fırsatlar da öne çıkabilecektir.
Sosyal sınıf ve sosyolojik emekçi halklar gerçekliği teminine oturtulması gereken asıl gündem yerine kitleler “laikçi-şeriatçı” türünde sahte ve suni bir gündemle saflaştırılmaktadır.
Reklam
Modern dünya, işkencenin, katliamların, vahşetin, yağmanın, yalanın binbir türlüsünü gösterdi. Bu modern dünya, ilkel dünyadan, çok ama çok daha ilkel ve insana uzak bir dünya idi.
Marx’ı okumadan Marksizmi eleştirmek yükselen bir moda akımı haline gelmiştir. Marksizmi savunmaya artık “dinozorluk” diyenler Marksizm yerine ondan daha eski olan anarşizm, nihilizm vb akımları savunmaktadır.
Avrupa ve Amerika’nın konforu, kan ve gözyaşlarının üzerine yükseliyor. İnsanoğlu, insanlığa karşı bu denli vahşi bir savaş yürütmemiştir. İşte emperyalizmin egemenliği, işte Avrupa kültürü, işte Amerikan yüz yılı.
Kapitalist sistemde, tüm ilişkiler ve bağıntılar, sömürü sisteminin yeniden üretimi üzerine kuruludur ve burjuvazi için artı-değer, kâr sermaye insandan önce gelir. Sermaye mutlak egemendir. Sosyalist sistemde ise tam tersi, tüm ilişki ve bağıntılar sömürü sisteminin varlık koşullarının kökünün kazınması üzerinde oturur. Önce insan gelir, hayat kaynakları insan içindir.
Reklam
Modernizm ve barbarlık, bu kadar birbirine yaklaşmamış, bu kadar birbirine yakın olmamıştır. Tüm modern konforun altından kan ve leş kokuları geliyor.
Marksistlerin bugünkü sorunsalı; kendisini Marksist ilan ederek ve Marksizmi alçaltarak ona burjuvazinin kabul edeceği bir misyon kazandırma, çabası karşısında tüm küçükburjuva akımlardan köklü bir siyasal ideolojik kopuşu gereçekleştirmektir.
Marx ve Engels zorunlu olarak alt yapısal sorunları ele alıp çözümlemeleri, onların determinist olarak eleştirilmelerine yol açmıştır. Engels konu hakkında yaptığı öngörüde haklı çıkmıştır. Engels son mektuplarında, birilerinin gelecekte kendilerini üst yapının rolünü görmemekle suçlayabileceklerini söylüyordu. Öyle de oldu. Kimi Marksizm’in determinist bir teori olduğunu söyleyerek onu eleştirdi. Kimi de Marksizm’i evrimci bir yoruma tabi tutarak kendiliğindenciliği Marksizm diye savundu.
Emperyalist küreselleşme çağında üretimin aldığı şekil, aynı zamanda buna uygun bir toplumsal şekillenmeye de yol açmaktadır. Bu sistemde üretim, insan ihtiyaçları göz önünde bulundurularak yapılmaz. Ürün, satılmak için üretilir. Bir ürünün ihtiyaç olarak görülmesi için önce toplumda böyle bir ihtiyacın olduğu yönünde istek uyandırılır. Mesela koka kola, insanın hangi ihtiyacını karşılıyor? İhtiyacını karşılayıp karşılamadığı bir yana, koka kola insanın sağlığını tehdit eden bir özelliğe sahip olduğu söyleniyor. Kolada bağımlılık yapan öz maddenin ne olduğunu Amerika açıklamıyor.
Özne bilinçli yaratık demektir. Diyelim ki, duvarı, bendi yıksada su özne olamaz. Çünkü su bu eylemi planlamaz. Özne, eylemini planlamakla işe koyulur. Plan, gelecek içindir ve mutlaka, geçmiş deneyimlerden yararlanmayı gerektirir.
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.