"Bana bakıp gülümsediği ve benim de ona baktığım o kısa sürede yüzünü tanır, adını da anımsar gibi oldum. Geçmişten bir kapı aralandı ve beni okul yıllarına götürdü. On iki yaşında olduğum çağa. Her şeyin çok güzel koktuğu, her şeyin cana yakın ve yemek istediğimiz
ekmek denli mis gibi koktuğu, serüvenlerin ve kahramanlıkların insanı büyüleyen ışıltısının henüz sönmediği yaşamın o en olağanüstü sürecine.."