Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Maturidi'nin Düşünce Dünyası

Şaban Ali Düzgün

Maturidi'nin Düşünce Dünyası Sözleri ve Alıntıları

Maturidi'nin Düşünce Dünyası sözleri ve alıntılarını, Maturidi'nin Düşünce Dünyası kitap alıntılarını, Maturidi'nin Düşünce Dünyası en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Allah'a inanmak, insanın kendi insanlığının zevkine ve neşesine varmasıdır."
Sayfa 313Kitabı okudu
Semerkant İlim Havzası ve Maturudi
“Kuran’ın Mekke’de indiği, İstanbul’da yazıldığı, Mısır’da okunduğu ve Maveraünnehir bölgesinde özelde Semerkant’ta anlaşıldığı söylenir”
Reklam
"Allah'a istiğfar etme, insanların yaptığı şekilde; 'Allah'ım! Bizi affet.' demek değildir. Bilakis, ayette, Allah şunu emrediyor gibidir: Günahlarınızı, yaptıklarınızla affettirecek bir halde/durumda olun." Te'vilat, Maturidi
"Hicret, imkanların tükendiği yerden imkanların üretildiği bir yere göç etmektir."
Eğer Allah müşahede yoluyla bilinebilir olsaydı, bu durumda insanlığın denenme gerekçesi ortadan kalkmış olurdu.
Sayfa 53 - KBYKitabı okuyacak
"Bir millete savaş ilanının sebebi küfrü değil zulmüdür."
Sayfa 349Kitabı okudu
Reklam
İnsan, çevresinin çocuğudur.
Sayfa 10 - Kültür bakanlığı YayınlarıKitabı okuyacak
"Maturidi, dünyada Allah için kurulmayan tüm dostlukların, ahirette düşmanlığa dönüşmeye mahkum olduğunu savunur."
"Maturidi zulmü iki şekilde yorumlamıştır. Birincisi şudur: Her melikin mülkünü yok etme hakkı vardır. Kendi mülkünü yok eden kimse zulümle nitelenmez. Fakat başkasının mülkünü yok eden kimse zalim olarak vasfedilir. Tüm alem mülkü olduğu için Allah, tasarruflarından dolayı kullarına zulmetmiş olmaz. Fakat kendisinin bile sahibi olmayan insan Allah'ın mülkünü yok etmekle zulüm işlemiş olur. Zulmün ikinci yorumu ise şöyledir. Zulüm, bir şeyi ait olduğu yerden başka bir yere koymaktır. Ayette "biz onlara zulmetmedik" denilmekte, yani onlar kendileri işlemiş oldukları günahlar sebebiyle kendi yok oluşlarını hazırladılar; yoksa Allah bu helakı ait olduğu yerden başka bir yere koymadı. Bilakis helak edilen toplumlar, gerçek sahipleri olan Allah dışında bir takım varlıklara amade oldukları ve onlara kulluk ettiklerinden, kendi nefislerini ait olduğu yerden başka bir yere koymuş olduklar ki işte bu, zulmün ta kendisidir."
Sayfa 288Kitabı okudu
Reklam
.. Mâtürîdî isminin pek bilinmediği gerçeğiyle karşılaşırız. Dinin ana kaynağı Kur’an’ın sağduyu, insaf ve vicdan sahibi her insana ulaşmasını sağlayacak bir düşünce sistematiği geliştiren bir âlimin, neden böyle bir ihmale uğradığı ciddi tahlili gerektirmektedir. Öyle görünüyor ki bu ihmal, salt Mâtürîdî’yi değil, bu âlimin temsil ettiği düşünce tarzını yok saymaya yönelik bir tutumdur. Bu tutumun, Mâtürîdî’nin bağlısı olduğunu beyan ettiği büyük âlim Ebû Hanife’yle başladığını biliyoruz. Rey taraftarı olduğu için Ebû Hanife’ye uygulanan ambargo doğrudan ona da yansımıştır.
Sayfa 25
"Allah kendi birliğine ve hikmetine işaret eden bir evren yaratmıştır. Dolayısıyla O'nun, evreni bunu bilme imkanı olan varlıklardan yoksun olarak yaratması mümkün değildir. Aksi takdirde, Allah'ı tanıma sorumluluğu kalkınca, yaratmadaki hikmet de ortadan kalkmış, böylece evren yok olmak üzere var edilmiş olacağından, onun yaratılması abes/boş ve saçma olurdu. Bir şeyi başka bir maksat için değil de sırf bozmak üzere inşa eden herkes, boş ve saçma bir işle uğraşan; hikmetle hareket etmekten uzak olan bir kimsedir." Kitabü't-Tevhid, Maturidi
"Hicret iki durumda emredilir: İlk olarak, müminler inkarcılardan duydukları korku sebebiyle Allah'ın dinini hayat tarzı haline getiremiyorlarsa, bu durumda onlar, hak dini yaşayacakları ve uygulayacakları bir yere hicret etme emriyle mükelleftirler. İkinci olarak, müminler, dinlerini yaşama konusunda hiçbir baskıya maruz kalmamalarına rağmen, emr-i bi'l ma'ruf ve neyh-i ani'l -münker görevlerini yapmalarına müsaade edilmiyorsa, bu durumda da o yerden kötülüklerin olmadığı veya kötülüklerle mücadele edebilecekleri bir yere hicret etmekle mükelleftirler."
Dinde hem akıl hem de peygamberin gönderilmiş olması hüccettir. Akıl, dinin varlığına ve Allah'ın birliğine, uluhiyetine ve rûbûbiyetine hüccettir. Peygamberin gönderilmiş olması ise, ibadet ve şerî konularda hüccettir.
Sayfa 44 - KBYKitabı okuyacak
..sırr, kişinin gizli tuttuğu fakat kendisinde söze dökerek sır olmaktan çıkardığı şey anlamına gelirken; ahfâ ise Allah’ın olmakta olanı ve kişi tarafından bilinmeyen henüz meydana gelmemiş olanı bilmesi demektir. İBRAHİM ASLAN, Mâtürîdî’nin Uluhiyet Tasavvuru
Sayfa 85
71 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.