göğün islisinden sıyrılmakla başlar gün
karanlık, gölgelerimizin katil av zamanları
yerin altınan sızıyor sanki
görünmez bir el
ve işitilir bir sesle
vuruluyoruz en olmadık zamanda
tenhasında bu çağın
vuruluyoruz
olmadık bir vaktinde ömrümüzün
yokluğunda birikiyor intikamı her birimizin
gidiyoruz zaman yitimi acılara
ramak kala yarınlara yürüyoruz
vuruluyor en olmadık zamanda
sereserpe koca bir dünya
bu vakitlerdi
sırra eren meçhul vicdanların yitik hüznü
bırakıp gidiyorduk
kuşanıp kimsesizliğimizi
bir de umudu toplayıp zulasında inancın
bırakıp gidiyorduk
orada terk ettiğimiz sen kalıyordun
tarihin sayfasına düşen mürekkep resmin
kızıldan
hiçbir sınır ayırmıyordu
toprağı bizden
şimdi senin toprak