"En azından ona ölmesini dileyecek kadar değer verdik," diye düşündük hep birlikte. Ama onu böyle istiyorduk; çirkin ve soğuk, gizli zaaflarımıza sefilce katkı sağlayarak...
Hayatını, parola olarak, "Mavi köpeğin gözleri," sözünü kullanarak beni gerçek dünyada bulmaya adamıştı. Sokakta yürürken yüksek sesle bunu söyleyip duruyordu; çünkü kendisini anlayabilen tek insanla iletişim kurmasını yolu buydu.
"Ölmüş müydü ki? Hayır. Yalnızca âlem değiştirmiş, fiziksel dünyadan çok daha kolay, çok daha az karmaşık, bütün boyutların bertaraf edilmiş olduğu bir dünyaya gayet normal bir geçiş yapmıştı."