Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mavi Köpeğin Gözleri

Gabriel Garcia Marquez

En Eski Mavi Köpeğin Gözleri Sözleri ve Alıntıları

En Eski Mavi Köpeğin Gözleri sözleri ve alıntılarını, en eski Mavi Köpeğin Gözleri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gürültü, başını beton duvarlara vurup duran bir çocuğun darbeleri gibi bitmek bilmezdi.
Ölümü o kadar kabullenmişti ki hayatta olsa bile teslimiyetten ölecekti.
Sayfa 21 - canKitabı okudu
Reklam
Sülalesine sövdü. Uykusuzluğu onların suçuydu. Bu değişmez, tartışılmaz güzelliği onlardan geçmişti.
Geceleri, uykusuzluğun iğneleri gözlerine batarken herhangi bir cazibesi olmayan sıradan bir kadın olmayı diler olmuştu. Odanın dört duvarı arasındaki her şey kendisine düşmandı adeta. Uykusuzluğun,derisinin altına ve kafasına yayılıp ateşini yükselttiğini, saç köklerine kadar yandığını hissederek çaresizliğe kapılıyordu. Sanki damarlarında minnacık ve sıcak böcekler yaşıyordu ve bunlar her gün gece yarısından sonra uyanıp fiziksel güzelliğinin bulunduğu bu bereketli balçığın içinde, dudak uçuklatan bir derialtı macerasına atılmışlar gibi oynak ayaklarını patırdatarak koşuşturuyorlardı.
Sayfa 23 - Can ÖyküKitabı okudu
"Bugün ne istersin?" "Her şeyden önce sana biraz nezaket öğretmek isterim," dedi kadın. Sıra sıra dizilmiş dönen bar taburelerinin en sonuncusuna oturmuş, dirseklerini bara dayamıştı. Yanmamış sigarası hala dudaklarının arasındaydı. Konuşmaya başladığında Jose, dudakları arasındaki sigaranın yanmamış olduğunu fark etsin, diye ağzını büzmüştü. “Fark etmemiştim,” dedi Jose. “Zaten hiçbir şeyin farkında değilsin,” dedi kadın.
Sayfa 93 - "Saat Altıda Gelen Gelen Kadın" öyküsündenKitabı okudu
''Birkaç dakika öncesine kadar ölümünden dolayı mutluluk duyuyordu,zira ölü olduğunu zannediyordu.Ne de olsa ölüler ,durumlarının dermansızlığına rağmen mutlu olmasını bilirdi.Yaşayanlarsa teslim olup canlı canlı gömülmeye göz yummazlardı.''
Sayfa 20 - can yayınlarıKitabı yarım bıraktı
Reklam
Gabriel Garcia Marquez
"Aynada gördüğü kanamayı kendi yüzünde bulmaya çalıştı ama parmağına kan bulaşmadı ve herhangi bir kesik hissetmedi.Şaşkına dönmüştü.Cildinde kesik yoktu ama orada,aynada,öteki adamın kesiği hafifçe kanamaktaydı.Ve önceki huzursuzluğunun tekrarlanmasından dolayı duyduğu öfke içinde uyanarak gerçeğe dönüştü.Şimdi,aynanın karşısında,yine aynı hissi duymaya,bir ikizi olduğunun bilincine varmaya başladı.Oysa çenesi (yuvarlak;aynı surat) karşısında duruyordu işte.Gamzesindeki kılları usturanın ucuyla kesmesi gerekiyordu."
Hanımefendi, bana sözcüklerin ne renk olduğunu söyleyebilir misiniz?
Zaman ve mekân!..Bu iki sözcüğü telaffuz etmeye cüret eden de kim? Onlardan ne kadar korktuğumun farkında değil misiniz? Ama hayır, zaman ve mekân diye bir şey yok. Zaman ve mekân! Mekân ve zaman...Böyle baş aşağı kalsınlar, onları nalları havaya dikmiş halde görmeye bayılıyorum!
Sayfa 40 - Can Yayınevi
Dinginliğin o çok arzuladığı ılıklığıyla sarmalanmış halde, günlük ve suni ölümünün kırılgan uçarılığını hissetti. Keyifli, kolay ve ideal bir dünyaya daldı; cebir denklemleri, sevgi dolu vedalar ve yerçekimi gücüyle kirlenmemiş; adeta bir çocuğun elinden çıkmış bir dünyaydı bu.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.