Milenyum İnsanları
J. G. BallardMilenyum İnsanları Sözleri ve Alıntıları
Milenyum İnsanları sözleri ve alıntılarını, Milenyum İnsanları kitap alıntılarını, Milenyum İnsanları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hafızanın aldatıcı bir tuzak olduğunu iddia ederdi, ruj izi silinmiş bir bardakta önceki geceden kalmış tortular gibi.
Sayfa 11 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Ne olduğunu bul David. İzleri takip et. Guildford’dan 2 Numaralı Terminal’e.Yolda bir yerlerde kendinle karşılaşacaksın.
Sayfa 110
Turizm büyük bir uyuşturucu. Devasa bir güven numarası ve insanlara yaşamlarında ilginç bir şey olduğu gibi tehlikeli fikirler veriyor. Var oluş biçimlerindeki her yükseliş aynı havaalanlarına ve tatil köylerine, aynı hindistancevizi ve ananaslı içki saçmalıklarına taşıyor insanları. Turistler esmer tenlerine ve parlayan dişlerine bakarak gülümsüyor ve mutlu olduklarını sanıyorlar. Ama yanık tenleri onların aslında kim olduklarını gizliyor; kafaları Amerikan çöplüğüyle dolu ücretli köleler. Seyahat XX. yüzyılın bize bıraktığı son fantezi; bir yerlere gitmenin kendimizi yeniden yapılandırmamızı sağlayacağına dair bir yanılsama.
Sayfa 53 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
"Kendinle Karşılaşmak..."
- "... İzleri takip et.
Guilford'dan 2 numaralı terminale kadar.
Yolda bir yerde kendinle karşılaşacaksın..."
"Burada insanlar güçlü bir yanılsama tarafından ele geçirilmişler; tüm bu orta sınıf rüyası.Bunun için yaşıyor hepsi; liberal eğitim, sosyal sorumluluk, yasalara saygı. Özgür olduklarını düşünebilirler ama tuzağa düşmüş ve yoksullaştırılmış hâldeler."
"Burada insanlar güçlü bir yanılsama tarafından ele geçirilmişler; tüm bu orta sınıf rüyası. Bunun için yaşıyor hepsi; liberal eğitim, sosyal sorumluluk, yasalara saygı... Özgür olduklarını düşünebilirler ama tuzağa düşmüş ve yoksullaştırılmış hâldeler."
Sayfa 82 - KayKitabı okudu
.
Bugünlerde gerçeklik bile yapay görünmek zorunda.
.
.
.
"Turizm büyük bir uyuşturucu. Devasa bir güven numarası ve insanlara yaşamlarında ilginç bir şey olduğu gibi tehlikeli fikirler veriyor. Var oluş biçimlerindeki her yükseliş aynı havaalanlarına ve tatil köylerine, aynı hindistancevizi ve ananaslı içki saçmalıklarına taşıyor insanları. Turistler esmer tenlerine ve parlayan dişlerine bakarak gülümsüyor ve mutlu olduklarını sanıyorlar. Ama yanık tenleri onların aslında kim olduklarını gizliyor; kafaları Amerikan çöplüğüyle dolu ücretli köleler. Seyahat XX. yüzyılın bize bıraktığı son fantezi; bir yerlere gitmenin kendimizi yeniden yapılandırmamızı sağlayacağına dair bir yanılsama."
Tanrıya inandığımızı düşünüyoruz ama ölüm ve yaşamın gizemleri karşısında deli gibi korkuyoruz... Fazlasıyla kendimizi merkez alıyoruz ama kendi benliklerimizin sınırlılığı düşüncesiyle baş edemiyoruz... İlerlemeye ve aklın gücüne inanıyoruz, ama insan doğasının karanlık yönleri de bizi ele geçiriyor... Eşitliğe inanıyoruz, ama alt sınıflardan nefret ediyoruz ve her şeyden önemlisi ölümden korkuyoruz...
"Polis şiddetinin, protestoculardan gelen direnişle değil, polisin kendi can sıkıntısıyla doğru orantılı olduğunu fark etmiştim."