Milli Kurtuluş Tarihi 3 Gönderileri
Milli Kurtuluş Tarihi 3 kitaplarını, Milli Kurtuluş Tarihi 3 sözleri ve alıntılarını, Milli Kurtuluş Tarihi 3 yazarlarını, Milli Kurtuluş Tarihi 3 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dünya Savaşında tükenen Anadolu halkı, Kurtuluş Savaşına karşı
Kaynakları sınırsız olan dünyanın en güçlü emperyalist devletlerine, Galiçya'dan Aden'e, Makedonya'dan İran'a ve Bakû'ya kadar uzanan geniş bir cephede dört yıl savaş veren Anadolu halkı bitiktir. Cephe gerisinde de yokluk, karaborsa, rüşvetçilik, savaş zenginlerinin lüks ve israfı, İttihatçılığı en büyük suç hâline getirmiştir. Halk, İttihatçı subaya düşmandır. Savaştan kaçmaktadır. General Erikan'a göre, Millî Kurtuluş Savaşına halk savaş istemediği için savaş denmemiş, «Milli Mücadele» denmiştir!
Sayfa 969 - Tekin YayıneviKitabı okudu
Birinci Dünya Savaşı, genel durum...
1917 başında Makedonya, Galiçya, Dobruca, Doğu Anadolu, İran, Sina, Irak ve Hicaz'da savaşan 12 milyonluk Anadolu'da insan kaynakları tükenmiştir. İttihatçılar, 1916 yılında 3 milyon insanı seferber ettiklerini açıklarlar. Bu abartmalı bir rakam da olsa, 2 milyonun çok aşıldığı düşünülebilir. Askerlik yaşı elliye çıkartılır. Askerlikten bedeli karşılığı muaf tutulanların askere alınması kararlaştırılır. Dağlardaki kaçak askerlerin peşine düşülür. Sağlam insanlar yaşına bakmadan askere alınır. Her ay ölüme göndermek için gerekli 60 bin insanı bulmak çaresizliği içinde tarım işleri kadınlara bırakılır. 1917 başında Sadrazam olan Talât Paşa, çocukları bile askere alır. 1915'te askerlik çağına giren 1915 kur'ası, 1915'te askere gider ve tüketilir. 1916 yılında ise, yalnız o yıl askerlik çağına girenler değil, 1917'de ve 1918'de askerliği gelecekler de toplanır. 1917 yılında ise, 1919 ve 1920'de askerlik çağına ulaşacak çocuklar silâh altındadır.
Sayfa 950 - Tekin YayıneviKitabı okudu
Ümitsiz durum yoktur, ümitsiz insanlar vardır sözüne dair...
Mütareke Türkiye'sinde umutsuzluk egemendir. Kendi gücümüzle bir kurtuluş yolu bulunacağına inanılmamaktadır. Halk tükenmiştir. Bu nedenle en vatansever kişi ve kuruluşlar, kurtuluşu kendi gücümüzde değil, bizi yok etmek isteyenlerde aramak gibi çelişkilere düşmektedirler.
Halk, savaştan yana değildir. Dağlar, asker kaçaklarıyla doludur. Mustafa Kemal Paşa, Samsun'dan Havza'ya giderken, 25 Mayıs 1919 günü bunun çarpıcı bir örneğine tanık olur. Yolda küçücük bir tarla parçasında çift süren bir köylüye rastlar, aralarında şu konuşma geçer:
«Mustafa Kemal Paşa: Hemşeri, düşman Samsun'a asker çıkaracak. Belki buraların hepsini işgal edecek. Sen ise rahat rahat toprağı sürüyorsun?
Köylü: Paşa, Paşa! Sen ne diyorsun. Biz üç kardaştık. İki de oğul vardı. Yemen'de, Kafkas'ta, Çanakkale'de hepsi elden gitti. Bir ben kaldım. Ben de yarım adamım. Evde sekiz öksüz yetimle, üç dul kalmış kadın var. Hepsi de benim sapanın ucuna bakarlar. Şimdi benim vatanım da, yurdum da aha şu tarlanın ucudur! Düşman oraya gelinceye kadar benden hayır bekleme!"
Sayfa 909 - Tekin YayıneviKitabı okudu
Dünya Savaşı’ndan halkın tükenmiş olarak çıktığı bir ortamda, emperyalizme tam tam teslimiyet gösteren, Anadolu’da Rumluk ve Ermenilik kurulmasına karşı duraksamalı ve sınırlı bir direnişe geçen eşraf ile büyük kısmı yeterli antiemperyalist bilinçten yoksun bürokratlara dayanarak bir antiemperyalist savaş başarıya ulaştırılır. Daha sonra bu sınıflarla, tam bağımsız ve çağdaş Türkiye kurma savaşı verilir.
Tekin YayıneviKitabı okudu
Yunanın sistemli imha politikasından örnekler
Ne var ki, Yunana sığınarak kurtuluşun olanağı yoktur. Yunanlılar, propaganda amaçlarıyla zaman zaman Türk nüfusa iyi davranır görünmeye çalışırlarsa da, Türkü terörle yok etme ve göçe zorlama politikalarından vazgeçmezler.
Tekin YayıneviKitabı okudu
Kemalist yürütme organının yaratılmasında Anadolu’da modern sayılabilecek bir devlet mekanizması kurmuş olan Jön Türklerden kalan mirastan yararlanıldı.
Tekin YayıneviKitabı okudu