Kutsalın bütün tezahürlerinin birbirine eşit olduğunu kabul edersek, yani kutsalın en sade ve en korkutucu tezahürünün aynı yapıyı sergilediğini ve kutsala ilişkin aynı diyalektikle açıklanabileceğini kabul edersek, o zaman insanlığın dinsel yaşamında temel bir kopukluk, kesintisizlik olmadığını fark edebiliriz.