En Eski Mor Kaftanlı Selanik kitaplarını, en eski Mor Kaftanlı Selanik sözleri ve alıntılarını, en eski Mor Kaftanlı Selanik yazarlarını, en eski Mor Kaftanlı Selanik yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dili, yazım tarzı ağır geliyor, konudan konuya ya da karakterden karaktere atlayışları ise kafamı karıştırıyor. Zor anlıyorum yani okuyamıyorum Y. Karakoyunlu kitaplarını.
Yazarın ağdalı dili nedeniyle kitabı çok zor okudum. Yarım bırakmamak için kendimi çok zorladım. Okuduğum diğer mübadele romanlarıyla karşılaştırdığımda en kötüsü diyebilirim. Ne yazık ki tavsiye edemiyorum :(
-Talih, bazen sert, bazen de güleç yüzlüdür. Bu yüzden fırsatın karşına ne zaman çıkacağını kestiremezsin. Bütün mesele, karşılaştığında nasıl davranacağını bilmene bağlıdır. Çünkü nimetler ve felaketler yan yana gelir...
Muvaffak olmak zor iştir. Mükâfat ister. Düşünebiliyor musun? Bir insanın bütün emellerini değiştiriyorsun. Hayallerini değiştiriyorsun. Değişmeyen tek şey çareleri...
kitabı ailemin bir tarafının göçmen olması dolayısıyla almıştım. almakla da çok iyi yapmışım. çünkü okurken mübadele dolayısı ile yaşanan acılara ortak olup onlarla birlikte evinizden, yurdunuzdan, vatanınızdan sadece birer bohça alıp bilinmeze doğru yolculuğa çıkıyorsunuz. onlarla beraber vatanından toprağından koparılmanın acısını hissedebiliyorsunuz. konu hakkında duygusal olduğum için kitap benim için bir solukta okuyup çok beğendiğim kitaplar arasına girdi. şimdiden herkese iyi okumalar.
Nihayet keyifle okuduğum hem sonunu, olanları merak edip bitsin diye elimden bırakamadığım ; hem de bitmesini istemediğim kitabım bitti :( Kapakta dediği gibi " Bir Mübadele Romanı". Ankara'dan Atina'ya, Lozan 'dan İzmir'e, Şarköy'den Resmo'ya, Mürefte'den Drama'ya, Selanik'ten İstanbul'a, mübadilleri taşıyan Kavala - İstanbul Treninden, Giresun Gemisine mübadele sırasında yaşananları; hem siyasi yönden hem de sosyal yönden masalsı bir dille anlatıyor. Başta bu dağınık coğrafyalarda, birçok karakterle kafa karışıyor gibi oluyor ama olay örgüsü ve karakterler oturduktan sonra sürüklüyor, sizi bugünlerden alıp o günlere götürüyor. Mübadil, iki taraf içinde aynı şeyi ifade ediyor; doğduğun, büyüdüğün, yaşadığın, kuşaklardır maddi, manevi emek verdiğin topraklardan sökülerek, başka topraklara sürükleniyorsun. Genelde akıcı bir dil, bazen sıkıcı betimlemeler olsa da genelde iyi, rahat okunuyor. Sonunda epilog olduğu için karakterlerin sonunu merak etmiyorsunuz. Geçmişimizde neler olduğunu, tarihte neler yaşandığını, insanlık dramının sadece savaşla kısıtlı olmadığını görmek, öğrenmek için bence herkes okumalı. Özellikle tarih sevenlerin okuması gerekir.
Facia, her insan için farklı bir tariftir. İster tahta çekiçli marangoz Nuh’u örnek al, ister Uruk aslanı Gılgamış’ı...Kaderlerini değiştiren bir fark yaratmadıkça başkasının akıbeti kimseye emsal olmaz...