Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Moskof Sözleri ve Alıntıları

Moskof sözleri ve alıntılarını, Moskof kitap alıntılarını, Moskof en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
başımıza ne geldiyse bu yüzden gelmiştir: İslâmı anlayamamak!..
Sayfa 171Kitabı okudu
Harp demek, yalnız madde bakımından para demektir. Ruh bakımından ise sadece iman ve ahlâk...
Sayfa 163Kitabı okudu
Reklam
Timurlenk, koyu zalimliğine rağmen daima müslüman kalmış ve İslâm davasını gütmüş olan yüce imparator, en büyük tarihi suçunu, Yıldırım Bayezid'in şahsında genç Osmanlı devletini tökezletmekte değil, Moskof'a hayat sahası açmakta ve onun bir gün İslâmlığa nasıl musallat olacağını kestiremeden bütünleşmesini kolaylaştırmakta göstermiştir.
"Moskof", eski tarih kitaplarımızda "Moskulu" diye anılan mücerret Rus tipinin tiksinme edâli ismi...
Rusya ve İngiltere, Osmanlı Devletine vergi ile bağlı bir muhtar Yunanistan kurulması için âsilerle Bâbıâli arasında aracılık yapacaklardı. Bu protokole Fransa da katıldı. Görülüyor ki, Yunan davası bir Türk-Moskof ukdesi olmaktan çıkıyor, bir Batılı milletler - Türk meselesi, en doğrusu İslâm'a karşı yeni bir Hıristiyanlık davranışı haline geliyor. Yunan işi, 19. Asır modeli bir Haçlılar hareketi sembolüdür.
Sayfa 205Kitabı okudu
Reklam
Timurlenk, şiddetli müslüman, fakat kılıcından başka hiçbir keskin idraki olmayan, kör nefsaniyetli öyle bir hükümdardır ki, yarının keşfine ait en küçük harfi bile heceleyebilmekten âciz ve yıktığının Müslüman, yaptığının ise Hıristiyan olduğu muhasebesine bağlı bir sezişten mahrumdur. İlâhî takdir, Timur'a, Haçlı seferlerinden sonra, İslâm dâvasını Bizans ve Cenubî Rusya üzerinden Batıya yöneltme şuurunu vermemiş, onu Doğu Çemberi içinde hapsetmiş ve Hıristiyanlık âlemini gözüne pek küçük göstererek, bütün emelini, tek başına efendisi olmak gayretini güttüğü Şark'a bağlamıştır. Fatih Sultan Mehmed'in İstanbulu fethinden yarım asır kadar evvel, Çin seferine hazırlanırken ölen Timurlenk Rus'a Rusya'yı açmakla, Peygamber methinin hedef tuttuğu ve Moskof'un din devşirdiği diyarı fetheden "Osmanlı" isimli yeni İslâm - Türk İmparatorluğuna ne büyük bir bela musallat ettiğinden gafildir. Onun bu özürsüz gaflet suçu da bağışlanabilir soydan değildir. Hem büyük Müslüman, hem de bilmeden salîbe yardımcı... İlâhî takdir...
Mukaddes şeriate, onda olmayan mânâları isnat, böylece şeriati istismar ve nefsanî hallere âlet etmek, kaba softa ve ham yobazın birinci (karakteristik) şiarı olduğu gibi, dâvayı hudutsuz bir cehalet ve hamakatle tersine çevirmenin, dolayısıyle şeriata ihanet etmenin en acıklı şeklidir. Şeriatin "amân dileyene kılıç çekilmez!" ölçüsü, mağlup, âciz, pişman, samimi olana ve artık bir daha eski haline dönmeyeceği emin bulunana aittir. Deli Petro ise mağlup olmak üzereyken bu vaziyetten kurtarılmış âcizlikle hiç alakası yok; ne pişman, ne samimi, sadece eski halinde devam etmek için düştüğü çukurdan çıkmaya bakan su katılmamış bir gâvur olduğuna göre, Karlofça muahedesi sıralarında müslümanları "kâfirler" diye anan bu gâvura İslâm şeriatinden, nasıl, hangi iman ve itikatla imdat umulabilir?..
Sayfa 113Kitabı okudu
Bugünkü, bütün insanlığın başına belâ Rusya'nın meydana gelmesinde iki Müslüman ve asılları Türk başbuğ tanıyoruz. Bunlardan biri Moskofluğun temel atmasına vesile olmuş, öbürü de, Rusya'ya Büyük Rusya olmak şuuru gelir gelmez bu şuurun liderini eline geçirmişken bırakmak suretiyle son merhaledeki Rus oluşunu sağlamış ve böylece, dolayısıyle ve yine bilmeyerek tarihimizin en korkunç suçlamasına müstahak olmuştur. Bunlardan biri 14. Asır sonlarında Timurlenk, öbürü de 18. Asır başlarında Prut ordusu serdarı Baltacı Mehmed Paşadır.
Karlofça, ilk Osmanlı toprak kayıbını çerçeveleyen, Türkiye'nin aşk ve ahlâk sukutunu uzaktan hikâye eden, Türkiye'yi zaman ve mekân dışına doğru iten ve artık her şeyi Moskof'a devredici şartları getiren, 218 yıl sonraki (Sevr) muahedesi hâlinde tecelli edici bir idam hükmüdür.
Reklam
Moskof ayısını başımıza bela eden hamakat sahibi Baltacı Mehmed Paşa!..
-Eğer ben Deli Petro'yu esir veya yok etseydim, memleketini kim idare ederdi? Tarihin bir eşini kaydetmediği destanlık hamakat...
Sayfa 112Kitabı okudu
bizde ilk ve esaslı şekilde komünizmaya kucak açış, Enstitüleriyle başlar.
Sayfa 328Kitabı okudu
Deli Petro
Rusya'da bir müddet evvel çarlık tahtını eline alan ve 1917 komünist ihtilâline kadar elinde tutan (Romanof)lardan Birinci Petro... Avrupalılar ona Büyük Petro, Türkler Deli Petro der. 1672'de doğdu, 1682'de 10 yaşında taht'a geçti ve 1725'e, 53 yaşına kadar 43 yıl müddetle tahtta kaldı. 43 senelik hükümranlığının 39 yılını Moskova çarı, geriye kalan 4. yılını da Rusya İmparatoru olarak geçirdi. Yani verdiği eser, ona, 39 sene sonra kendisini Rusya İmparatoru ilân etmek gereğini telkin edecek derecede büyük oldu.
Dördüncü İvan..
Müthiş İvan... Bu sıfat, onun, adam öldürmeyi bir nevi su içmek haline getirmesinden... Denilebilir ki, bütün tarih süresince, insan kanına onun kadar susamış bir insan gösterilemez. İnsan öldürmek fıstık yemek kadar basit bir iş olsa, bir de fıstıktan başka bir şey yemeyen bir adam bulunsa, Dördüncü İvan'ın ezdiği beyinler kadar fıstık kabuğu kıramaz. Öz tabiri, şu: "- Adamcıkları temizlemeye bayılırım!" En büyük zulmünü, bizdeki Yeniçeriliğin bir nevi kopyası olan ve çürüyüşü bizdekilerle beraber başlayan (Strelets) dedikleri askerlerine karşı gösterdi. Bazı isyan tavırları takı nan ve külhanî edasına bürünen bu askerleri pencerelerden atarak, merdivenlerden yuvarlayarak, duvarlara çarparak öldürür ve sonra vahşi vahşi sırıtarak mırıldanırdı: "- Adamcıkları temizlemeye bayılırım!" Hattâ bir defasında, zıddına giden bir tavır takındığı oğlunu bile tek darbede öldürmüştü. Batı ansiklopedilerinin "Rus topraklarını bütünleştiren, Rus topluluğunu birleştiren" diye kaydettiği, ilk defa "Çar" ismini bulan ve yayan Dördüncü İvan, her şeye rağmen memleketi için geliştirici, düzenleyici ve oldurucu davranışlara girişti ve "fâtih", "kahraman" sıfatlarına lâyık görüldü.
Ermeni Zulmü...
Resul oğlu Abdullah diyor ki: "Halk köyü boşaltmıştı. Onların Van ve diğer vilâyet lerde kılıçtan geçirdikleri masum çocukların ve yaşlıların ırzlarına tecavüz ettikleri ve görülmedik zulümler yaptıkları duyulmuştu. Bunun için onlara teslim olmak mümkün değildi. Kaça bilenler kaçmıştı. Ruslar ve Ermenilerin çekildiği haberi üzerine köye döndük. Bütün evler yakılmıştı. Küller arasında hasta ve yaşlılar diri diri yakılmıştı. Bunlar Osman oğlu Şamil ve Tahir oğlu Mustafa herkesçe tanınan yaşlılardı. Bulunan cesetlerden ikisi kadın, on'u da hasta idi." Erzurumda bulunan müslüman cesetleri arasında, tena sül âletleri kesilip ağızlarına takılmış erkekler, yarık karınla Tindan alınmış çocukları ayaklarının dibinde duvara gerili kadınlar vardır.
Sayfa 305Kitabı okudu
235 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.