Şimdi ey bezirgân, suçu suçluya ödetmeli masuma değil. Bu yüzden ben bir isimden ibaret kalsam bile, ölsem bile, kalsam bile, bir isim bile kalmasa benden geriye. Sen o ismi unutma...
Hanımeli ve limonçiçeği açmış, yediverenler coşmuş, mor salkım çiçeklenmiş sarkmış, canı olan ne varsa topraktan başını uzatmış, gür yaprak, bol çiçek, yeşermiş, şenlenmiş...
Herkes aynı şeyi söylüyor.
"Unut artık. Düşünme."
Tek çare unutmakmış gibi. Şu yeryüzünde yaşanmışın dönüp geriye bakması olmasa unutabilirim ben de. Keşke biraz daha az düşünebilsem. Ama ben en fazla dönüp geriye bakabiliyorum. Ve hep hatırlıyorum.
En fazla ilk karşılaşmamızı hatırlıyorum. Henüz hiçbir acıya bulanmamış o saf tanışma anını.
Seni gördüm..'