Sen ruhuna dokun, ruhun da mucizeleriyle hayatına dokunsun. Günlük yaşantımıza o kadar önem veriyoruz ki. Okul hayatıyla bir başlıyoruz sonrası iş, evlilik, giyim, kuşam, gezmek aklımıza gelebilecek her şey. O kadar kaptırmışız ki kendimizi. Aynaya bakıp sordunuz mu hiç kendinize Ben kimim? Cevabını bulamadınız mı. Maddi anlamda kendimizi doyurmak için her şeyi yapıyoruz. Peki manevi anlamda ruhumuzu doyurmak için neler yapıyoruz. Fırsat mı bulamıyoruz önemsemeyip bahane mi üretiyoruz. Meral Hanımın okuduğum ikinci kitabı ikisinde de bana bunu sorgulattı. İnsanın ruhuna o kadar güzel geliyor ki asla bitmesin istiyorsunuz. Düşünün ben tek bir cümle için bu kadar konuştum, daha ne güzellikler var kitapta. Çok beğenerek okudum sizede tavsiye ediyorum. Hepimiz zaman zaman kötü günler geçirdik veya geçireceğiz. Bir günümüz diğer günümüzü tutmaz eğer öyle bir durumla karşılaşırsanız
Zümrüdüanka misali küllerinizden yeniden doğmanız dileğiyle