(öl. 771/1370), Sultan Ebu Inan'ın inşa
b. Yahya Bercî (öl. 786/1384), en çok hürmet gören zamanın büyük âlimlerinden Muhammed b Abdurrazzak, İbn Haldun, bu isimleri zikrettikten sonra, bunlardan başka daha birçok hocanın derslerine devam ettiğini, kendilerinden faydalandığını
ve icazet aldığını bilhassa belirtir. İbn Haldun'un Sultan
GİRİŞ
Lakin Sultan Ebu Hasan 750/1349'da Tunus'tan ayrılır ayrılmaz Hafsilerden Fadl b. Sultan Ebu Yahya Tunus üzerine yürüdü ve burasını Merinîlerden geri aldı. Fadiler ailesinin mülkünü yeniden kurdu. Muhammed b. Tafragin'i vezir tayin etti. Fakat çok geçmeden vezir, Fadl'a isyan etti ve onu azlederek kardeşini tahta çıkardı.
MUKADDİME
Ancak 808/1406'da vatanı olan Tunus ve Endülüs'ten uzak bir yerde ve gurbette ölen İbn Haldun'un sekiz asırlık nesebinin hısımları tarafından yeteri kadar bilindiğini söylemeye imkân yoktur. Mağrip ve Endülüs'teki muhaliflerinin onun hakkinda söylemiş oldukları çok az şeyi biliyoruz. Üstelik İbn Haldun'un muarız
Bütün ilimlerin toplandığı yer Allah'tır. İnsan hem aciz, hem de eksik bir varlıktır. Allah bir kimsenin yardımcısı olursa tuttuğu yollar kolaylaşır, önü açılır.
Ehli bulunmadıkları devlet makamlarına nail olmaya göz dikerler ve bunu kendileri için mümkün sayarlardı. Tamahın verdiği vesvese onları bu neticeye getirir.
“Milletlerin kaderi yaşadıkları coğrafyanın etkisindedir. Coğrafyası müsait olmayan, medeni etkileşim ve yayılma alanı bulmayan milletler; medeniyetsiz geri ve cüce kalırlar.”
İbn Haldun, talebelere sert davranmanın, şiddet göstermenin çeşitli mahzurlarını, bu yolla netice alınmaya kalkışılması ve bunda ısrar edilmesi halinde talebenin ilim tahsil etmesi bir yana ahlâk ve şahsiyetini bile kaybedeceğini isabetle kaydeder.