Mukaddime (2 Cilt Takım) sözleri ve alıntılarını, Mukaddime (2 Cilt Takım) kitap alıntılarını, Mukaddime (2 Cilt Takım) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zeka fikrin ifrat(aşırı) derecesidir. Anlayışsız ve duygusuz olmak da ahmaklıktır. İkisi de kusur sayılır. İnsanlardaki vasıfların en övüleni orta derecesidir.Aşırı cömertlik, cimrilik de öyledir. Cesaret ve korkaklığın durumu da böyledir.
Çünkü insanlar yaratılış itibariyla birbirlerine benzerler. İnsanların ancak güzel ahlaklı ve faziletli olmaları, kötü işlerlerden sakınmalarıyla birbirlerinden farklı olur.
Sayfa 788 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Cehalet, hastalıklı ve havası bozuk olan otlağa benzer. Cahil adam bu hastalık tesiriyle doğrusunu yalandan ayıramayarak rastgeleni toplar ve bunları eserinde nakleder. Fakat hakikatin kudretine kimse karşı koyamaz.
Rivayete göre Eflatun'un kapısının üzerinde. "Geometri bilmeyen evimize girmesin." diye yazılıymış.
Bizim üstadlarımız da şöyle derdi: "Fikrin geometri ilminde tecrübe kazanması giyime nispetle sabuna benzer ki, sabun giyimi kirlerden temizlediği gibi, bu ilim de fikirleri pas ve kirlerden temizler."
Bir adam Hz. Ali'ye: "Ebu Bekir ve Ömer'in halifeliğini ittifakla kabul ettikleri hâlde, senin halifeliğin için Müslümanlar arasında neden ihtilâf çıktı?" diye sorduğunda
Hz. Ali: "Onlar (Ebu Bekir ve Ömer) benim gibilerin idarecisiydi. Ben ise senin gibilerin idarecisiyim." cevabını vererek dinin ve imanın herkesin vicdan müeyyidesi olduğuna işaret etmiştir.
Aritmetik ilminin uzmanlarına göre öğretimde en iyi ve faydalı usûl çocuklar okutmaya aritmetik ilmiyle başlamaktır. Çünkü bu ilmin kaideleri belli ve delilleri düzenli olduğu için, genellikle, akıl ve fikri keskinleştirir, doğruluğa alıştırır. Rivayet edildiğine göre ilk önce aritmetik öğrenmek suretiyle kendisini terbiye etmeye başlamış olan kişide doğruluk ve sadakat önde gelir. Bu da aritmetikte temel ve yapının kusursuz ve doğru olmasından, bundan dolayı münakaşada doğruluğa alıştırdığından ve doğruluğun o kimse için bir karakter ve yol hâlini almasından ileri gelmektedir.
Hâlbuki ben bu eseri telif ettikten sonra çağdaşlarım arasında kendi kusurlarımı açık olarak biliyorum ve itiraf ediyorum. Ben, bu gibi büyük bir işe girişmek için gerekli bilgi ve hazırlığımın azlığını itiraf ederek geniş ve derin bilgi sahibi olan yüksek şahsiyetlerden bu esere hoşgörüyle değil, eksikliklerini meydana koymak üzere tenkit gözüyle bakmalarını, bulabildikleri kusurları düzeltmelerini rica ediyorum.
Hz. Ömer, meşhur talimatnamesini Ebu Musa'ya hitaben yazmıştır. Mektup, kaza ile ilgili hükümlerin merkezi olmuştur. Yeter derecede kaza usûllerini içine almaktadır. Yaratan'a hamd ve şükürden sonra mektupta şunlar yazılıdır:
"Ey Ebu Musa! Halk arasındaki davaları halletmek sağlam bir farz ve ona göre amel edilmesi gereken bir sünnettir. Huzurunda iki kişi muhakeme edildiğinde, evvelâ her ikisinin sözlerini iyice anla; çünkü, ancak davalar anlaşıldıktan sonra hüküm verilir ve hüküm yerine getirilir. Amelde tatbik edilmeyen hak ve adalet sözlerinin faydası yoktur.