Mükellefiyet

Metin Köse

Öne Çıkan Mükellefiyet Gönderileri

Öne Çıkan Mükellefiyet kitaplarını, öne çıkan Mükellefiyet sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Mükellefiyet yazarlarını, öne çıkan Mükellefiyet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Korku, dereye aynı anda atılan taşlardan çıkan halkalar gibi iç içe geçerek büyüdü. Büyüdü ve her yeri kapladı.... Yaşamı korku yönetiyordu. Düşünce yoktu! Olamazdı da! Korkunun olduğu yerde düşünce barınamazdı.
Sayfa 156Kitabı okudu
Deliynen, dövletlinin işine agıl ermez.
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
On iki gün boyunca güneşi, toprağı, dereyi, dağları özlemişlerdi. Oysa, köylüler için dağlar vazgeçilmezdi. Bırak bedenin bir parçası, güneş hayatın ta kendisiydi. Üstünde mavi göğü olmadıktan sonra, bütün manzaralar kaç para ederdi.
Sayfa 106Kitabı okudu
276 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitabın başlarında açıkçası biraz tedirgindim. Beklentimi de pek yüksek tutmadım. Ama kitabı gerçekten beğendim. Zonguldak'taki kömür madenlerinde zorla çalıştırılan işçilerin hangi şartlarda ve ne işkencelerle çalıştıklarını akıcı bir dille anlatmış. Sık sık yerel ağıza yer verilmiş. Bu bölgenin şivesini bilmeyen biri için bu bölümler sıkıcı olabilir ama kitabın verdiği duygu güzel. Okunmasını tavsiye ederim.
Mükellefiyet
MükellefiyetMetin Köse · Doğan Kitap · 201023 okunma
Korku, dereye aynı anda atılan taşlardan çıkan halkalar gibi iç içe geçerek büyüdü. Büyüdü ve her yeri kapladı. Hücrelere, genlere işledi. Korku, savaşı kazanmıştı. Yaşamı"korku" yönetiyordu. Düşünce yoktu! Olamazdı da! Korkunun olduğu yerde düşünce barınamazdı.
Sayfa 156 - KorkuKitabı okudu
Madenciler silah bilmezlerdi. Atalarından böyle görmüşlerdi. Çobanlık yapar, çift sürerlerdi. Dağlara, derelere aşıktılar. Özgürlük aşığı. Dağlarda, derelerde yürümeye bayılırdılar. O yüzden onlara Yörük, yani "yürüyen" demişlerdi. Kapalı yerde bunalırlar, evde bile oturamazlardı. Maden, hapis gibi bunaltıcıydı.
Sayfa 150 - Yörük, yani " yürüyen"Kitabı okudu
Reklam
Balzac
Ağır beden işçiliği, düşüncenin arıtıcı etkisini yok eder! 
Bütün köylüler gibi kanaatkâr bir yaşantı sürerken şükrediyor, ikide bir "Allah bin bin bereket versin" diyorlardı. Bin, en büyük sayıydı. Aza, kanaat ettiklerinden binden fazlasını bilmiyorlardı.
Sayfa 128Kitabı okudu
"Her kim ki çalışamaz duruma gele, eşeğe bindirip köyüne gönderile"
Yaradılışta Tanrı'nın vermediği korku, sopa zoruyla beyinlerine yükleniyordu... Korkuyu yaratanlar günlük dozu artırıp yineledikleri pekiştirmelerle , sönmesini istemedikleri ateşe sürekli odun atar gibiydiler.
60 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.