Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nadja Sözleri ve Alıntıları

Nadja sözleri ve alıntılarını, Nadja kitap alıntılarını, Nadja en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Akıl hastanelerinin öyle bir havası var ki, içinde barındırdığı kişiler üzerinde en delirtici, en zararlı etkiyi yapmaktan geri kalmaz, hatta bu, hastayı akıl hastanesine götüren başlangıçtaki hastalığının daha da ilerlemesi şeklinde olur. Her türlü itiraz, her protesto, yapılan muameleyi kaldıramama, ortama uyumsuzluk damgasıyla damgalanmanızla sonuçlanmaktan başka bir işe yaramaz(ne denli çelişkili görünürse görünsün hastane ortamında bile sizden uyumlu bir sosyal varlık olmanız istenir) üstelik bu, işleri daha da sarpa sardırır, size karşı yeni bir semptomun, tepkinin oluşmasından başka bir yararı yoktur, bu tepki öyle bir tepkidir ki, günün birinde iyileşme olasılığınız bulunsa bile, buna engel olmak bir yana, hiç değilse hastalığınızın, ilerlemeden, aynı durumda kalmasına, hızla ağırlaşmamasına bile olanak tanımaz.
Kendi kendimin bu en geçici, uçucu, uyanık imgesi için ne bulabilirim, o imge ki, beni sürekli besleyen, alt kısımlarında, san sazlıklar arasında kayıp giden külrengi kuğularla süslenmiş eski püskü büyük aynalarla çevrili, havadan, ışıktan nasibini almamış kafesli, o pek az güven verici localarıyla bu salonda, temsilin başından sonuna, farelerin cirit attığı, ayaklarınıza sürtünerek dolaştığı bu salonda, daha girerken, çökmüş bir koltukla, arkası üstü yuvarlanan bir koltuk arasında tercih yapmak zorunda olduğumuz bu salonda! Birinci perdeyle ikinci perde arasında, üçüncü perdeyi beklemek çok iyimserlik olurdu çünkü, şu gözlerimin birinci kattaki "bar"ın bir aynısını bir kez daha görmesine olanak var mıydı acaba? Öyle bir bar ki, içine girilmesi olanaksız çardaklarıyla, o da alabildiğine karanlık, "bir gölün dibindeki bir salon" değil de neydi?
Reklam
Yok, burası değil... Peki söyle bana, niçin mapusaneye girmek zorundasın? Ne yapmış olabilirsin sen? Ben de hapse girdim çıktım. Kimdim o zamanlar? Yüzyıllar önce. Ya sen, sen kimdin o zaman?
Güzellik ya ÇIRPINMALI olacak ya da hiç olmayacaktır.
Sayfa 139Kitabı okudu
... başıma gelen ve yalnız benim başıma gelen tüm olayların, yaptığımı gördüğün bir sürü hareketin, yalnız benim hissettiğim heyecanların ötesinde, diğer insanlara kıyasla, farklılaşmanın neden ibaret, o olmazsa neye bağlı olduğunu öğrenmeye, anlamaya çabalıyorum.
"Ne olursa olsun. Aşktı sadece, benim bildiğim anlamdaki aşktı -gizemli, mümkün olmayan, biricik, akıllara durgunluk veren, kuşku götürmeyen aşk- yani her türlü deneyde olabildiği kadarıyla aşk, bana burada mucizenin gerçekleşmesine olanak tanıyan aşk."
Reklam
"Şurada, bir masanın üstünde açık bir kitabın önünde, bir kül tablasının kenarına iliştirilmiş, ucundan sinsice dumandan bir yılanın yükseldiği bir sigara; çok güzel bir kadının elinde, üzerine zambaklar konabilsin diye bölüm bölüm kesilmiş bir dünya haritası, gerçekten her şey onun insan yansıtıcısı adını verdiği, seralarla erişilmez durumda tutulan ve onun “hepsinin en iyisi" dediği şeyin inişini sağlamak için yerleştirilmişti."
Sayfa 115Kitabı okudu
sağdaki kapı." (Bu hikayenin iyice bir aydınlatılması gerek.) Şalının saçaklarından birini omzuna atan Nadja, romantik dönem gravürlerindeki gibi, büyük bir kolaylıkla, Şeytan görüntüsü veriyor kendine. Hava kapkaranlık ve çok soğuk. Ona sokulduğumda titrediğini, ama kelimenin tam anlamıyla, "bir yaprak gibi" titrediğini fark ediyor, korkuyorum.
Gölgenin yarattığı huzmeler olmadan ışığın huzmesi de olmaz.
"Yüreğimdeki yuva hazır Ve yalnızca geleceğe açılır. Hiçbir şeye pişman olmadığıma göre Gelebilirsin sevgili eşim."
1.000 öğeden 751 ile 760 arasındakiler gösteriliyor.