Öne Çıkan Nasrettin Hoca Hikayeleri kitaplarını, öne çıkan Nasrettin Hoca Hikayeleri sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Nasrettin Hoca Hikayeleri yazarlarını, öne çıkan Nasrettin Hoca Hikayeleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hoca bir aralık pek hasta düşer;
Kolu tutulur, yüzü gözü şişer.
Günlerce yatağa bağlanır kalır;
Adamcağızı bir korkudur alır.
Bir gün karısına der ki: - "Karı, gel!
İşte kapımıza dayandı ecel.
Şöyle bir giyin kuşan, yap, yakıştır;
İnci boncuk, nen varsa, tak takıştır;
Ondan sonra da gel yanımda otur."
Karısı şaşar kalır: - "Nasıl olur?
Kocam Azrail'le pençeleşirken,
Ne yüzle süslenir püslenirim ben?"
Hoca der ki: - "Canım, sen beni dinle;
Yapmazsan vallahi hatırım kalır.
Karşılaşacağız ya Azrail'le,
Olur ki beğenir de seni alır."
" Bir yabancı konuk olur Hoca'ya
Ama nezaket bu ya,
Tutar bir de tavşan hediye eder;
- "Çoban armağanı, çam sakızı" der.
Hoca bir güzel pişirir tavşanı.
Akşam olur, gelir yemek zamanı;
Orta yere sini kurulur;
Hep birden etrafına oturulur.
Hoca hem yemek yer, hem sohbet eder;
Ertesi gün misafir kalkar gider.
Bir gün
Nasreddin Hoca fıkraları ben küçükken okul defterlerimizin arkasında karton kapağa baskı şeklinde eklerlerdi ve ordan okurdum ya da takvimlerde çok fazla yer alırdı. Nerde okusam hep mensur yani düz yazı şeklindeydi. Türkçe ÖABT derslerimize çalışırken şöyle bir soruya denk gelmiştim: "Hangi yazarımız Nasreddin Hoca Fıkralarını manzum şekilde
Nasreddin Hoca'nın tüm öykülerinin özü, gülümsemek ve düşünmektir.
Hayatın acılarını, tersliklerini asık yüzle değil, hoşgörüyle, umutla, iyi bir yanını bularak tebessümle karşılamak ve her zaman aklımızı kullanmak.
Hoca'nın öğüdü bu. Zaman geçti gitti. Bu bilge kişi unutulmadı. Adı dillerde gezdi, ünü sınırları aştı. Öyküleri yabancı dillere çevrildi. Ona saygılarımızı, sevgilerimizi sunuyoruz..
Çocuk kitapları okumak beni hep mutlu etmiştir. Öğrencilerime tavsiye ettiğim kitapları genellikle okuduğum kitaplardan seçmeye özen gösteririm. Bu kitabı da aynı amaç ile okudum. Okurken oldukça eğlendim ve güldüm.
Bence her yaştan insanın kitaplığında olması gereken bir kitap. Özellikle aile saatlerini daha kaliteli hale getirmek için birebir. Sesli okumalar, karşılıklı anlatmalar, canlandırmalar yapılabilir.
İyi okumalar :)
Nasrettin Hoca bir gün rüyasında şeytanı görmüş.
Görür görmez de sakalına yapışmış ve var gücüyle çekiştirmeye başlamış.
Şeytan acıdan feryat figan bağırmış, Hoca ise,
"Bu hissettiğin acı, doğru yoldan çıkardığın ölümlülere
çektirdiğin acının yanında hiç bir şey" demiş.
Daha da kuvvetli çekmeye başlamış.
Sakalı öyle bir çekmiş ki can acısından bağırarak uyanmış.
Ancak o zaman, elinde tutmakta olduğu sakalın kendi sakalı olduğunu anlamış.