Ne Güzel Tesadüf kitaplarını, Ne Güzel Tesadüf sözleri ve alıntılarını, Ne Güzel Tesadüf yazarlarını, Ne Güzel Tesadüf yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ben bu Kont, Lord dönemini ordaki birbirlerine olan davranış ve kıyafetleri ayrı bir seviyorum.. Düzenlenen balolar, davetler, çay partileri tabiki o dönemde de entrikalar, farklı çekememezlik var ama ben o döneme böyle bakıyorum
Hayatında çok ketum bir disiplinle büyütülmüş olan Alexandra katıldığı ilm davette kalabalığa alışkın olmadığı için hava almak için dışarı çıkar ve bir karışıklığa kurban olur.. Başkasına benzetilerek kaçırılır.. Aklına türlü düşünceler üşüşmüşken bir tesadüf eseri Amberley Kontu Edmund tarafından kurtarılır ve asıl olanlar ondan sonra olacaktır.. Bu yanlış anlaşılma yaşadıkları yer, gaddar ve ketum olan babası tarafından hoş karşılanmayıp mecburi bir takım gerekçeler getirecektir.. Başta mecbur olan davranışlar sonra gönülden olacaktır o başka kitapta 4kişinin hayatına pencere açılıyor.. Hepsinin his ve duygularını alıyoruz.. Bir film izler edasıyla okudum..historical severlere tavsiye..
Bir şey olmak istemiyorum. Kendim olmak istiyorum. Kendi hayatımı yaşamak, ümit etmek istiyorum. Gerekirse acı çekmeye razıyım. Benim hayatım ve benim acım olsun yeter ki. Benim kararım olsun..
Alexandra ve Edmund o kadar sıkıcı ki 140 sayfa okudum ve artık katlanamıyorum. Kızın karakteri bir mürebbiye gibi. Edmund ise donuk biri. İkisi nasıl bir çift olacak anlamadım. O kadar sayfa okudum ve en ufak bir gelişme olmadı. Bırakıyorum.
Peki hangisinin durumu daha iyiydi şimdi? Sevgiyi her şeyden üstün tutan Amberley'in mi? Yoksa özsaygısına önem veren Alexandra'nın mı?
Kim daha bencildi?
Peki en mutsuz olan kimdi?
"Kim avucunda hapsetmek isterse neşeyi,
Parçalanır hayatın kanat çırpışlarıyla,.
Ama kim uzanıp öperse hayatı neşesinden,
Yaşar sonsuzluğun gündoğumunda..."
William Blake