Nefret, Arkadaşlık, Flört, Aşk, Evlilik
Alice MunroEn Eski Nefret, Arkadaşlık, Flört, Aşk, Evlilik Sözleri ve Alıntıları
En Eski Nefret, Arkadaşlık, Flört, Aşk, Evlilik sözleri ve alıntılarını, en eski Nefret, Arkadaşlık, Flört, Aşk, Evlilik kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Doktora daha sonra, "Niye benimle birlikte içeri geldin?" diye sorduğunda doktor, "Çünkü seni gözümün önünden ayırmak istemiyordum," diye cevap vermişti.
Sayfa 261
Bu devirde insanın aklından geçmeyecek şeyler yaşamıştı. Ücra bir çiftlik, ölmüş bir anne, zihinsel özürlü kızı, zorba, akıl hastası, ensestçi bir yaşlı baba ve iki kız çocuğu. Helen, büyük kızdı ve on dört yaşında ihtiyara saldırmış, ardından evden kaçmıştı. Bir komşu, onu evine alıp polise haber vermiş, polis gelip küçük kızı da alarak ikisini Çocuk Esirgeme'ye teslim etmişti. İhtiyarla kızı - yani çocukların annesiyle babası - Psikiyatri koğuşu'na yatırılmıştı.
Sayfa 75 - Can Yayınları - Ocak - 2015Kitabı okudu
''Farkında mısın, insanlar ne zaman, söylemek istemezdim, deseler aslında söylemeye can atıyorlardır. Madem bu kadar dürüstüz, en azından bu konuda dürüst olamaz mıyız?''
Sayfa 89 - Can Yayınları - Ocak - 2015Kitabı okudu
''Oysa eski Mısırlılar,'' dedi Ed, ''ruhun bir yolculuğa çıktığına, yolculuğun üç bin yılda tamamlandığına, sonra bedene geri döndüğüne ve bedenin de dağılmamış olması gerektiğine inanıyorlarmış. Yani onların asıl derdi muhafazaymış, günümüzde onların yöntemlerine ulaşmamız bile söz konusu değil.''
Sayfa 178 - Can Yayınları - Ocak - 2015Kitabı okudu
''En küçük oğlumuzla ilgili.'' dedi. ''Küçük oğlumuz geçen yaz öldü.''
Ya !
''Araba ezdi,'' dedi. ''Ben kullanıyordum, ben ezdim onu. Evin önündeki yolda geri geri giderken.''
Sayfa 211 - Can Yayınları - Ocak - 2015Kitabı okudu
Farkında mısın, insanlar ne zaman, söylemek istemezdim, deseler aslında söylemeye can atıyorlardır. Madem bu kadar dürüstüz, en azından bu konuda dürüst olamaz mıyız?
Sayfa 89 - Can Yayınlari 7. Baskı Ocak 2015
Nefret, Arkadaşlık, Flört, Aşk, Evlilik
"Tu ne quaesieris, scire nefas, quem
mihi, quem tibi ...
Neyin son olduğunu sorma, bunu bilmek suç .."
""Sormamalısın,
bilmemiz yasaktır ... "
Durup kurşunkaleminin dibini çiğnedi, sonra da
tatminle ürpererek cümleyi tamamladı: ..... kaderin bana
ya da sana neler sunacağını. .. "
"Nina kutuyu açıp elini soğumakta olan küllere daldırdı, yol kenarındaki bitkilerin arasına külleri - ve diğer inatçı beden parçalarını - serpti, döktü. Bu hareket, haziran ayında ilk kez göle girerken buz gibi suya önce ayaklarını sokup sonra bütün bedenini bırakmak gibiydi. Başlangıçta feci bir şok, sonra çelik gibi bir sadakatin akışıyla yükselerek hala hareket ediyor olmaktan ötürü duyulan şaşkınlık -soğuğun acısı bedene saplanmaya devam ettiği halde hayatın yüzeyinde sakin, batmadan varlığını sürdürmek ."
"Oysa eski Mısırlılar," dedi Ed, "ruhun bir yolculuğa çıktığına, yolculuğun üç bin yılda tamamlandığına, sonra bedene geri döndüğüne ve bedenin de dağılmamış olması gerektiğine inanıyorlarmış. Yani onların asıl derdi muhafazaymış, günümüzde onlann yöntemlerine yaklaşmamız bile söz konusu değil."
"...Duygularımız bizden başka kimseyi ilgilendirmezdi, onları ya yaşardık ya da
bastırırdık."
"Gelecekteki yokluğu kabulleniyordum, mesele Mike ortadan kayboluncaya kadar yokluğun nasıl bir şey olabileceğini hiç bilmeyişimdi. Benim kendi dünyarnın adeta bir toprak kayması olmuş da, Mike'ın kaybı dışında her şeyin anlamını alıp götürmüşçesine değişeceğini bilmeyişimdi. "