Öğrendiğime göre, Netoçka Nezvanova Dostoyevski'nin ilk roman denemesiymiş. Bu romanın kaderi ise, yarım kalmakmış.
1849'da tutuklanıp Sibirya'ya sürgüne gönderilmesiyle
roman yarım kalmış ve Dostoyevski hiçbir zaman Netoçka Nezvanova'ya geri dönmemiş.
Ben, tamamlanmamış haline rağmen, bu kitabı çok sevdim.
Netoçka'nım dram yüklü hayatının, bu hayattaki çilekeş
annesinin ve başarısız bir müzisyen olan babasının hikayesi beni derinden etkiledi.
Derinlemesine işlenen acı, aşağılanma, pişmanlık
karakterler üzerinden bu kadar iyi anlatılamazdı!
Dostoyevski kitaba devam edebilseydi acaba nasıl bir son bizi beklerdi merak ettim doğrusu. Herkesin kendine göre bir sonu vardır. Kitabı da kendi sonuma göre yorumlayıp bitirdim.
Kitap okuma işim olmasaydı,sanırım bu sıkıcı yaşam beni ya ruhsal bir çöküntüye sürüklerdi ya da ondan kurtulmaya çalışırken beni mahvedebilecek, kötü, sonu bilinmez yollara
başvurmaya zorlardı.