Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nevrotik

Gürgen Öz

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kendinizi sevdikçe başkalarını da seversiniz. Artık kendinizi bildiğiniz, kendinize güvendiğiniz için, kıskançlıklarınız kalmaz, diğerleriyle bir derdiniz kalmaz, kendinize kıyaslamalarınız kalmaz, küçük ve değersiz görmeleriniz kalmaz. Siz kendinize bakarsınız. Kendine güven saçma bir imaj değildir. Ne bileyim, o reklamlardaki gibi güneş gözlükleri, dövmeler, topuklu ayakkabılar, etrafa bakmamalar falan... Bunlar illüzyondur ve aslında bir imajın arkasına saklanmaktır. Doğal değildir ve doğal olmayan, aşırı gözüken her şey eksiktir.
"Türkiye'de ne kadar çok insanın psikoloğa gitmeye ihtiyacı var biliyor musunuz?" "Biliyorum." "Ama kaç kişi pahalı diye ya da utandığından gidemiyor. Hadi İstanbul'da çok daha rahat ama ya tüm memleket? Sıkıntılı milletiz biz. İhtiyacımız var. Fakat aman ha biri duymaya görsün, başlar konuşmaya. Bu ülkede herkes birbirini gözlüyor, herkes birbirini ayıplıyor. Şöyle otursan ayıp, şunu desen ayıp, sokakta öpüşsen ayıp, evlenmesen ayıp, boşansan daha ayıp. Annenin yemeğini yemesen ayıp, ayıp olur diye hayır da diyemezsin hiçbir şeye, bir yerden erken kalksan ayıp, küserler, bilmem kimi aramasan ayıp, birine bir şeyi istemiyorum desen ayıp. Ya sürekli birbirimizi ayıplamak ne kadar ayıp... Valla bence çok ayıp... Paradoks gibi!"
Reklam
Bazı yaralı benlikler, bir aynaya vurup çatlattığında görüntünün bin bir parçaya bölünmesi ve insana kendi aksinin çarpık gözükmesi gibi, yanlış görürdü kendini. Hasar görmüş, zedelenmiş, kendilik algısı kırılmış zihinler, farklı farklı ve değişik hallerde, olumsuz, çirkin, çarpık görürlerdi kendilerini ve bunun farkında dahi olmazlardı. Zihinlerinin içinde olan biten her şeyi gerçek sanırlardı. Kim olduğunu anlayamayan ve kendini tam tanımlayamayan kişi, bazen kendinin değişik versiyonlarını, yani aslında sahte bir persona geliştirir ve aşırı güçlü ya da aşırı umursamaz bir tavra girebilirdi. Bu sahte benlik en ufak bir darbe yediğinde çöker ve o sahte benlik de elden gidince hasta çırılçıplak kalmış hisseder, kim olduğunu bilmediği için iyice uçuruma sürüklenir ya da yeni bir sahte persona oluştururdu. Bu yüzden de ne kendiyle ne etrafıyla gerçek ve içten, spontan, canlı bir ilişki kuramaz, hep kurgulanmış ve -meli-malılarla hareket eden birine dönüşürdü.
Ic özgürlüğünü onaylanma uğruna teslim etmişti.
Sizi aşağı çeken ve size negatif olan hiç kimseyi yakınınızda tutmayın. Bu kadar net. Hemen uzaklaşın. Çok önemli biri, çok yakın biri dahi olsa…
Dünyada ırklar yoktur. Ruhlar vardır sadece. Birbirinden değişik ruhlar. Başka ülkelere, başka kültürlere dağılmış, değişik bedenler içinde gizli ruhlar.
Reklam
Bu ülkede herkes birbirini gözlüyor, herkes birbirini ayıplıyor. Şöyle otursan ayıp, şunu desen ayıp, sokakta öpüşsen ayıp, evlenmesen ayıp, boşansan daha ayıp. Annenin yemeğini yemezsen ayıp, ayıp olur diye hayır da diyemezsin hiçbir şeye, bir yerden erken kalksan ayıp, küserler, bilmem kimi aramasan ayıp, birine bir şeyi istemiyorum desen ayıp. Ya sürekli birbirimizi ayıplamak ne kadar ayıp... Valla bence çok ayıp... Paradoks gibi !
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.